Turizm sektöründe dört bin otelin kapatıldığı ve turizm sektöründe kaos yaşandığı haberleri panik havası yaratmış durumda.
Son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan “4 bin otel kapatıldı, kaos var” başlıklı haberler, turizm sektöründe bir panik havası yaratmış durumda. Bu konunun kamuoyuna yansıtılma biçiminin abartılı ve eksik bilgiler içerdiğini düşünüyorum.
Öncelikle belirtmek isterim ki, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetim süreçleri elbette önemlidir ve sektörün standartlarını yükseltmeye yönelik bu çabalar desteklenmelidir. Ancak bu süreç, otellerin bir anda ve habersiz şekilde mühürlenmesi anlamına gelmemektedir. Denetimlerde eksik veya uygunsuzluk tespit edilen otellere belirli süreler tanınmakta ve bu sürede eksiklerini gidermeleri istenmektedir.
Eksiklerini zamanında tamamlayamayan oteller, faaliyetlerini durdurmak ve rezervasyonlarını iptal etmek durumunda kalmaktadır. Bu süreçte misafirlere ve acentelere bilgi verilmekte, gerekli düzenlemeler yapılmaktadır. Ayrıca, eksiklerini tamamlayan oteller faaliyetine sorunsuz şekilde devam etmektedir.
Bahsedilen “4 bin otelin kapatıldığı” yönündeki haberler, gerçekte denetim ve belge süreçlerinin bir sonucu olarak eksiklerini giderme sürecine giren veya eksiklerini tamamlayamayan otellerle ilgilidir. Sektörde yaygın bir kriz veya misafirlerin sokakta kalma durumu söz konusu değildir.
Ancak yine de vatandaşlarımızın, yola çıkmadan önce otelleriyle iletişime geçerek durumlarını teyit etmeleri faydalı olacaktır. Sektör olarak da bu tür süreçlerde misafir memnuniyetini önceliklendirmeli ve rezervasyon iptalleri veya değişiklikleri durumunda şeffaf iletişim sağlamalıyız.
Özetle, bu süreci bir kriz olarak değil, sektörün sağlıklı bir şekilde regüle edilmesi için bir fırsat olarak görmeli ve turizm sektöründe kaliteyi artırmaya yönelik bir iyileşme süreci olarak değerlendirmeliyiz.