İstanbul Turizm Fuarında düzenlenen “2025 Değerlendirmesi ve 2026 Beklentileri (Tur Operatörleri)” paneline konuşmacı olarak katılan FUN&SUN Türkiye Genel Müdürü Oğuz Ergül, otelcilerin pazarın özelliklerini, müşteri eğilimlerini ve satın alma gücünü iyi okumaları gerektiğini belirtti. 2024 ve 2025’te alınan derslerle 2026 için iyi bir erken rezervasyon dönemi geçirilmesi gerektiğini kaydeden Ergül, Rusya turizm pazarının Türkiye için önemine dikkat çekti.
Türk turizmciler dünyanın en iyi turizmini yapıyor”
Dünyanın farklı yerlerine operasyonlar yaptıklarını, pek çok ülkede destinasyon yönetim şirketleri (DMC) ve partnerleri olduğunu kaydeden Fun&Sun’ın Türkiye Müdürü Oğuz Ergül Türkiye’nin hiçbir zaman üst üste 3 yıl sorunsuz bir turizm yaşamadığını belirtti. Yaşanan bölgesel sorunların Türk turizmcilerini önlemler almaya, gelişen sorunlarla mücadele etmeye ve problemleri erkenden görüp onları müdahale edebilecek kapasiteye ulaşmaya sevk ettiğini kaydeden Ergül “Avrupa’daki destinasyonlar geçirdikleri tek bir sıkıntı (pandemi) ile darmadağın oldular. Fakat Türk turizmciler, her yıl yaşadıkları zorluklara rağmen dünyanın en iyi turizmini yapıyorlar.” dedi.
“2025’te Türkiye’de 1 milyon yolcuya ulaşıyoruz”
2025 yılının genel anlamda beklentilerin altında gerçekleştiğini ifade eden Ergül, yüzde 90 oranında Antalya ağırlıklı çalışan FUN&SUN’ın Antalya hedeflerine ulaştığını ve yıl sonu itibariyle 1 milyon yolcu sayısına ulaşacaklarını kaydetti. Ergül “Ancak 2025 yılı genel anlamda Türk turizmi açısından beklentilerin gerçekleşmediği bir yıl oldu. Biz, aldığımız çeşitli önlemlerle ve yaptığımız hamlelerle kısmi olarak sıkıntıları aşabileceğimiz noktalar yarattık. Mevcut pazarımızda savaş olduğu ve hava yollarının kısıtlı operasyon yapabildiği bir ortamda biz erken rezervasyona çok iyi hazırlandık ve beklentilerimizin çok üzerinde, yüzde 40’a yakın oranda erken rezervasyon aldık. Sezonu iyi okuyarak, Antalya için işlerin Temmuz’a kadar çok iyi olmayacağını öngörerek erken müdahale, erken satış ve erken indirimlerle bu sıkışmayı aşmayı öngördük.” ifadelerini kullandı.
“Döviz yüzde 20, otel giderleri yüzde 55 arttı”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle otelcilerin çok zorlandığını kaydeden Oğuz Ergül; “Özellikle son iki yılda dövizin yüzde 20, otellerdeki temel giderlerin ise yüzde 55 artması, bütçe ve gelir-gider dengelerini çok ciddi anlamda sarstı. Otelciler ileriyi okurken bir umutla yaklaşıyorlar. ‘Acaba olur mu, bugünden yarına bir şey değişir mi, Temmuz daha iyi gelir mi?’ diye düşünüyorlar. Ben bu konuda pazarlardaki farklılıkların, müşteri alışkanlıklarının ve diğer ülkelerdeki ekonomik göstergelerin ve trendlerin iyi okunması gerektiğini düşünüyorum. Sadece sağımızdaki solumuzdaki otellerin değil, bulunduğumuz bölgedeki ve rakip ülkelerdeki otellerin fiyatlarının iyi okunması gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Antalya dünyanın en büyük charter destinasyonu, neredeyse hiç tarifeli uçuş yok”
Antalya’nın dünyanın en büyük charter destinasyonu olduğunu belirten Ergül, şunları söyledi:
Antalya hemen hemen hiçbir hava yolunun tarifeli uçuş koymadığı bir destinasyon. Bu nedenle kentin turizmde kalkınması daha çok tur operatörlerinin aldığı charter riskleriyle oluştu. Bu çok iyi okunmalı. Bugün İspanya, İtalya ve diğer destinasyonlara Almanya, İngiltere gibi hedef pazarlardan neredeyse 15 dakikada bir tarifeli sefer kalkıyor. Biz ise sahil turizmini tur operatörlerinin destekleri ve aldıkları finansal risklerle ve yaptıkları yatırımlarla geliştirebildik. Bu konuda Rusya pazarının önemine bir daha dikkat çekmek istiyorum. Tüm bu zorluklar sürecinde Türkiye’yi tek terk etmeyen, tek geri çekilmeyen pazar Rusya pazarıdır. Pandemide bile vardı. Sadece uçakları düşürüldüğünde geri çekildiler.
“Rus tur operatörleri Türkiye’ye daha fazla önem veriyor”
Avrupalı tur operatörleri ise, biraz daha gelir ve gidere dayalı tur operatörlüğü yaparak potansiyeli daha karlı destinasyonlara kaydırabiliyor. Rusya pazarını Türk kökenli tur operatörleri domine ediyor ve Türkiye’ye daha fazla önem veriyorlar. Rusya’da Antalya ve Ege bölgelerine dönük ciddi anlamda özümsenecek bir tur operatörü unsuru var. O nedenle tur operatörleriyle bu işin daha ileri gideceğini düşünüyorum.
“Tur operatörleri en fazla zararı son dakika satışlarında ediyor”
Bizler bütün yılı kapsayacak şekilde uçak sözleşmeleri yapıyoruz. Bu uçaklarda da çok kısıtlı iptal haklarımız var. Onun dışında yüklü cezai maddelerin bulunduğu sözleşmelere imza atıyoruz. Dolayısıyla tur operatörleri en fazla zararı son dakikaya kaldıklarında ediyorlar.
Aslında ülkelerin ihtiyaçları, alım güçlerine ve satın alma güçlerine göre geliştirilecek stratejilerle bu son dakikadan biraz daha kopmamız mümkün. Bunun üzerine daha fazla çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.
Yüzde 25-30 büyüme hedefliyoruz”
Biz 2026 yılı için kendi pazarlarımızdan umutluyuz. 2025 yılının Temmuz ayında 2026’nın erken rezervasyon kampanyasını başlattık ve hiçbir zaman görmediğimiz bir ilgiyle karşılaştık. Bu nedenle 2026 hedefimizi yüzde 25-30 bantında büyüterek 1 milyon 200 – 1 milyon 250 bin civarında yolcu hedefledik.
İşlerin gelişim yönü ve müşterilerin istek ve talepleri doğrultusunda daha çok sahil bölgelerine konsantre olduk ama İstanbul’u ihmal ettik. İstanbul dünyanın kültür-sanat, gastronomi gibi konularda dünyanın başkenti olabilecek bir şehir. Bu nedenle İstanbul’da ofis açtık. Rusya pazarında İstanbul’u geliştirmek çalışıyoruz.
“İş tur operatörlerinden çok otelcilere düşüyor”
2024 ve 2025’te aldığımız derslerle daha iyi bir erken rezervasyon dönemi geçirmemiz gerekiyor. Tabi burada tur operatörlerinden çok otelcilere iş düşüyor. Sezonu çok iyi okuyarak, bizlerle dirsek temasını hiç bırakmadan ve biraz da bizleri dinleyerek birlikte hareket ederlerse, zannediyorum bu seneyi geçeriz. Çünkü bu sene gerçekten Temmuz’un sonuna kadar kötü bir dönem geçirdik. Ama el birliğiyle bunun üstesinden de geleceğiz.
