Türkiye turizm endüstrisinde özellikle kitle turizm kapasitesinin neredeyse tamamını Antalya ve Muğla bölgeleri gerçekleştirmektedir.

Antalya bölgesinin potansiyeli ve misafir sayısı ülkemize yapılan yabancı turistik seyahatlerin neredeyse yüzde 35 – 40’ini oluşturmaktadır. Gelirlerde buna paralel olarak gelişme göstermektedir. Dolayısıyla da turizm endüstrisinde gözler devamlı olarak Antalya bölgesi üzerindedir.

Küresel seyahat endüstrisi temel bileşenleri  ulaşım (ağırlıklı hava ulaşımı)  ve konaklama (Oteller vb) üzerine kurulu olup bu sektör bileşenleri sermaye yoğun sektörlerdir. Kuruluş ve yatırım sermayesi yüksek olan sektörün finansal kaldıraç kullanımı, ülkeler bazında değişim gösterse de, oldukça yüksek orandadır.

2000’li yıllardan sonra ve özellikle Avrupa Birliği müzakere dönemlerinde önemli oranda yatırım ve büyüme gösteren sektör 2019 yılına kadar durmaksızın büyüdü. Özellikle kitle turizmde arka arkaya yatırımlarla, yeni tesislerin kazandırılmasıyla Antalya'da  oda ve yatak kapasiteleri önemli miktarlara ulaştı (Mart 2025  itibarıyla işletme / yatırım belgeli  1.153 tesis 251 bin 533 oda 542 bin 045  yatak  kapasitesi ve basit konaklama belgeli 106 bin 114 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir).

Antalya 2024 yılında 15,9 milyon yabancı misafir ağırlar duruma gelmiştir. Yıllara sari yoğun yatırımlarla yatak stoku oluşan/artan Antalya destinasyonunun yatırımlarda dış kaynak kullanımı 2020 yılının Aralık ayı itibarıyla 7,1 milyar dolar ile en yüksek noktaya ulaşmıştır. Antalya toplam turizm kredilerinde her zaman önemli paylara sahip olmuştur. Devamlı ve sürekli nakit akışı sağlayan sektör uzun yıllar nakit akışı kesintisi yaşamamış 2016 ve COVID döneminde force majeure (mücbir sebep) hallerinden dolayı dönemsel olarak nakit akışı daralmaları yaşamıştır.
 
Yaşadığı finansal ve/veya jeopolitik risklere rağmen finansal borçların belirli vadede ödenebileceğini yıllar içerisinde tüm paydaşlara gösteren sektör, hep göz önünde olmaya devam etmiştir. Özellikle finansal paydaşların yurtdışından sağladığı (sendikasyon vb krediler)  ve sektöre kullandırdığı krediler finansal paydaşlar içinde doğal hedge işlemi olarak ta hep avantaj sağlamaktadır.  Ayrıca turizm sektörü (özellikle konaklama) sektörel potansiyel ve pozitif kriterlerin yanında yatırımın/riskin transfer edilebilme özelliğinden dolayı bankacılık sektöründen önemli vade ve tutarlarda yabancı kaynak sağlayarak yatırımları finanse etmiştir.

Aşağıdaki tabloda turizm sektörü / otel kredilerini 2020 - 2025 aralığındaki değişimlerini sizlerle paylaşmaktayım. 2020 yılında yatırımların ve büyümenin etkisi ile Antalya’da en üst noktaya ulaşan turizm kredileri gelirlerin artması, yatırımların tamamlanması ve/veya yeterli kapasiteye ulaşması ile kredilerde net ödeyecilik dönemi başlamıştır. 2020 yılına  göre renovasyon ve küçük montanlı tevsii yatırımlara rağmen kredi stoku Mart 2025 tarihinde 5,8 milyar dolara  gerilemiştir.

Gelinen noktada, turizm sektörünün olağan faaliyet döneminde borçlarını ödeme kapasitesine sahip olduğu rakamlar tarafından da teyit edilmektedir. Sektör borca sadık dirençli bir yapıya ulaşmıştır. Gelecek potansiyeli ise tüm paydaşlarca kabul edilmekte stratejik yatırımlar buna göre şekillenmektedir. Antalya gelecek 10 yılda 35-40 milyon misafiri ağırlamak için yoğun hazırlık içerisindedir.

2020  – 2024 Mart dönemindeki finansal gelişmeleri (Nakit krediler bazlı) Antalya ve turizm sektörü (oteller) bazlı rakamsal veriler aşağıdadır.  (Kaynak BDDK )
Turizm KredileriTurizm sektörü bugün gelinen noktada artık imalat sanayi kadar ülkemizin güçlü bir sektörü konumuna gelmiştir. Yapısı gereği döviz açığı veren ülkemizde bu açıkların panzehiri olan sektörden 2025 yılında 64 milyar dolar gelir beklenmektedir.

Turizm sektörü ulusal kredi hacminden yüzde 4 civarı pay almaktadır. bu pay sektörün yarattığı gelire oranla düşük kalmaktadır. Stratejik ve selektif sektör olarak öncelendirmek zorundayız.

Telegram Turizm Ekonomi