Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği (VUSR) Başkanı Marija Linnhoff, Alman Seyahat Birliği (DRV) başkanlığına adaylığını net bir dille yineledi. Linnhoff, sektörün değişim ihtiyacının ertelenemez olduğunu belirterek, “Bu sektör artık bekleyemez. Değişim şimdi gerek. Bunun için savaşmaya hazırım” dedi.
"Kapanmış bir güç karteliyle karşı karşıyayız"
Linnhoff, DRV içindeki mevcut yapıyı “kapalı bir güç karteli” olarak tanımlayarak sert eleştirilerde bulundu. Johannes Zurnieden (Phoenix Reisen), Ute Dallmeier (DRV Mali İşler Başkanı) ve Markus Orth (LCC) gibi isimlerin, yıllardır gerçek katılıma direnen bir sistemin temsilcisi olduğunu söyledi. Büyük turizm şirketlerine de seslenen Linnhoff, “Der Touristik, AIDA, Olimar – daha ne kadar susacak ve onaylayacaksınız?” diye sordu.
"Politikada eşit ortaklık değil, yön verme zamanı"
Alman Seyahat Güvence Fonu (Reisesicherungsfonds - DRSF) ve Adalet Bakanlığı ile ilgili gelişmelere de değinen Linnhoff, sektörün kendi parasının nasıl kullanılacağı konusunda bile yönlendirildiğini belirterek şöyle konuştu:
“DRSF’de yaşananlar bu durumun simgesidir. Bize, kendi paramızla ne yapmamız gerektiği dikte ediliyor. Bu devletin ya da vergi mükellefinin parası değil, bizim paramız.”
Sektörün siyasetin gölgesinde değil, kendi rotasında ilerlemesi gerektiğini vurgulayan Linnhoff, “Bizim vesayet değil, adil çerçevelere ihtiyacımız var. Gerekirse karşı cephe oluştururuz.” ifadelerini kullandı.
Brüksel’e de meydan okudu: Her hafta gider, rahatsız ederim!
Avrupa Birliği politikalarına daha aktif müdahil olunması gerektiğini savunan Linnhoff, özellikle Pauschalreiserichtlinie (paket tur yönergesi) ve havayolu şirketleri ile ilgili kararların Brüksel’de sessizce alındığını ve bu duruma son verilmesi gerektiğini belirtti. Linnhoff, “Brüksel’de müzik çalıyor ve ben bu müziği susturmaya hazırım. Gerekirse her hafta oraya gider, rahatsız ederim” dedi.
“Söyleyecek çok sözüm var, kaybedecek bir şeyim yok”
Linnhoff konuşmasının sonunda rakip adaylara açık bir mesaj gönderdi:
“Politika kirli, bunu öğrendim. En zor şey, bilgiyi bir süreliğine saklamaktı. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Ama söyleyecek çok sözüm var. Bu sektör artık değişimi hak ediyor.”
