Bakanlıkla birlikte hazırladıkları 1618 sayılı yasanın hâlâ çıkmamış olması nedeniyle dördüncü kez TÜRSAB Başkanlığına aday olduğunu belirten Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB’da değişik kademelerde 22 yıl değil 14 yıl (4 yıl genel sekreter, 3 yıl ikinci başkan, 7 yıl da başkanlık) görev yaptığını söyledi. Bağlıkaya, “Genel sekreter veya ikinci başkan olmak başka, başkan olmak başka şey. Her günün hesabını verdim başkan olarak. Hayatında bu büyüklükleri yönetmemiş kişilerin önce kurum kültürüyle ilgili kendini yetiştirmesi ve sonra ‘Ben yönetebilirim’ diye karşımıza çıkması lazım.” ifadelerini kullandı.
“Sabah durdukları yerde akşam duramayanlar”
Kendisinin dışındaki adayların TÜRSAB’ı yönetmeye vakıf olmadıklarını ileri süren Bağlıkaya, “Bırakın iki dönem üst üste yönetimde kalmayı, sabah durdukları yerde akşam duramayanların yeri değil bu kurum. Bunca insanın geleceğini belirleyen işler deneyim gerektirir. Kurumun itibarını zedelemekle başarıya ulaşacaklarını sananlar hem kendilerine hem de kuruma zarar verir. Kurumu müfettişlere şikâyet edenler, gelirlerini azaltmak isteyenler yönetime gelince ne yapacaklar? Bu makamlara karşı gerektiğinde kurumu nasıl savunacaklar? Seçilme uğruna dün dövdüklerini bugün gülen insanların ilkeli olması beklenemez. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar arttıkça bizim de savunma yapmamız gerekiyor. TÜRSAB’a verecekleri zarar, seyahat acentelerini ve mesleği korumasız bırakmak anlamına gelir.” dedi.
“BTK toplantılarında oy istemedim”
Seyahat acentelerinin genel kurula katılımı konusunda acenteleri “Bağlıkaya’yı destekleyenler ve desteklemeyenler” olarak ayırmadığını savunan Bağlıkaya, yaptığı toplantıların (seçime yakın süreçte yapılan BTK değerlendirme toplantıları – TE) hiçbirinde “Bana oy verin” demediğini söyledi.
Nezih Hacıalioğlu’nun aidatları düşürme vaadi ile Aylin Özsavaş’ın “KOMER’i alacağız” söyleminin komik olduğunu ifade eden Firuz Bağlıkaya, muhalif adayların tüm söylem, eleştiri ve vaatlerini uçuk, haksız ve komik olarak nitelendirdi.
Nezih Hacıalioğlu’nun “18 bin acentenin malı 400 üyesi bulunan TÜRSAV’a devredildi” eleştirileriyle ilgili olarak Bağlıkaya, “Olağanüstü kongrelerimizle ilgili kötüleyenler oldu; kendi mallarımızı elimizden alacaklardı. Bu arkadaşın ifadelerinden dolayı vakıf üzerinden mal alma yetkimiz olmadığı için olağanüstü kurul kararıyla aldık. TÜRSAB’ın mal alma yetkisi yok. Bir tane bile mal almasaydık bu sefer de ‘kaybetti’ diye laf çıkaracaklardı.” dedi.
“Omurga bir ceket gibi vestiyere bırakılmaz”
Nezih Hacıalioğlu’nu hedef alan Bağlıkaya, “Su şişesi koysak ona oy vereceğiz” söylemini eleştirerek omurgasızlıkla suçladı. Bağlıkaya “Su şişesi koysak ona oy vereceğiz dedin. Şimdi su şişesi kim? Ne oldu o su şişesi? Burayı karıştırmayı başaramadın, gittin muhalefeti karıştırdın. Aferin sana, helal olsun. Öyle şeyler yaptı ki bazı kişiler ‘Sen mi aday yaptın bunu?’ dedi. ‘Yok kardeşim, ne alakası var?’ dedim. Bakanlık müfettişlerinin yaptığı denetimlerden ya önce ya da sonra hep bir yazısı ya da duyurusu var. Ne hikmetse Bakanlık müfettişlerine teslim ettiğimiz bazı raporların çarpıtılmış halleri bu arkadaşın açıklamalarında yer alıyor. Sen kimlerle berabersin? Kimlerle iş tutuyorsun? Omurga bir ceket gibi vestiyere bırakılmaz. Yarın kim kaç oy aldı; nasıl anlayacağız? Tartıya çıkmaya korkup son günde kaçtı. Açıkça itham atanların maskeleri düşer.” ifadelerini kullandı.
“Bu da size dert olsun...”
Hacıalioğlu’nu kast ederek, “Genel merkez binalarımızın alınmasına, BTK binalarının alınmasına hayır demiş. Her şeye hayır demiş. Bu kadar adamın önünde nasıl aday oluyorsun? Biz binaları aldık mı? Aldık. Attıkları iftiralar duruyor mu? Evet. Özür diliyorlar mı? Hayır. Bazı odakların dillerine doladıkları, orada burada paylaşarak yazdıkları Galataport Kruvaziyer Limanı meselesi var. Turist gruplarının Tarihi Yarımada’ya ulaşmasının ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar. Bunu çamura bulamaya kalktılar. UKOME bu ay Tarihi Yarımada’da otobüse kısıtlama kararı aldı. Tapularımızın hepsi kapı gibi elimizde; bu da size dert olsun.” dedi.
Özsavaş’a ‘ayak oyunları’ ve 'eşi kendi yerine konuşuyor' suçlaması
Aylin Özsavaş’ın konuşma metinlerini ChatGPT’ye yazdırdığını ileri süren Bağlıkaya, “Aylin Hanım, size söylenecek çok fazla bir şey olmasa da adaysınız; en azından sizinle ilgili de birkaç cümle söylememiz lazım. Zaten başınıza son dakikada o kadar büyük dert aldınız ki Allah kolaylık versin. Aslında proje diye süslü sözlerle anlattığınız ChatGPT metinlerinizle, hayatta karşılığı olmayan söylemlerinizle ilgili bir şeyler söylemek isterdim ama kılavuz aldığınız kargalardan olsa gerek, bırakın çok sevdiğiniz ve kullandığınız inovasyon kelimesini; aslında ayak oyunlarıyla, şayialarla, en hafif deyimle dedikodularla adaylık sürecinizi zedelediniz. Hakkımda ‘aday olamayacak’ söylentisi yaydınız. Kıymetli eşiniz daha adaylık sürecinizden itibaren sizin adınıza konuşmaya başladı. Bu kuruma başkanlık yapıyorum da neden aday olamıyorum? Bir yerlerden bir hazırlık mı var, bir yerlerden haber mi beklediniz?” dedi.






