Alman Parlamentosu’nun Tüketici Hakları Komisyonu tarafından sürdüğü önerilerin, seyahat acenteleri ve tur operatörleri için önemli sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.

Acenteler için yeni yükümlülükler gündemde

En çok eleştirilen konulardan biri, "bağlantılı seyahat hizmetleri" kategorisinin genişletilmesi önerisi. Bugüne kadar özellikle küçük ölçekli acenteleri zorlayan bir uygulama olarak bilinen ve kaldırılması beklenen bu uygulamanın, yeni taslakta hem korunmasınının hem de kapsamının genişletilmesinin öngörüldüğü belirtiliyor.. Örneğin, farklı hizmetlerin birleştirilmesi için tanınan sürenin 72 saate kadar uzatılması gündemde.  Alman hukuk uzmanı Prof. Dr. Ansgar Staudinger’e göre bu durum, seyahat acentelerinin daha sık tur operatörü statüsüne geçerek, hukuki sorumluluk ve mali güvence yükümlülüğü altına girmelerine neden olacak.

İptal hakkı genişletiliyor

Komisyon ayrıca tüketici iptal haklarının da genişletilmesini istiyor. Yeni düzenlemeye göre, müşteriler yalnızca tatil destinasyonunda meydana gelen olağanüstü durumlarda değil, aynı zamanda yaşadıkları yerdeki olumsuzluklar nedeniyle de (örneğin grev veya sel gibi) ücretsiz iptal hakkı elde edebilecek. Bu durumu ‘garip bir genişleme’ olarak nitelendiren Staudinger, bunun tur operatörleri için ciddi mali riskler doğurabileceğini vurguluyor.

Avans ödemelerine üst sınır tartışılıyor

Gündemdeki bir diğer konu ise ön ödeme oranlarının yüzde 25 ile sınırlandırılması. Staudinger, bu tür sabit oranların farklı seyahat türlerine uymayacağını, hâlihazırda uygulanan mevcut genel satış şartlarının yeterli olduğunu savunuyor. Uçak biletlerinde yüzde 100 ön ödeme alınmasının normal kabul edildiğini hatırlatan uzman, bu durumun müşterilere herhangi bir güvence sunmadığını da ekliyor.

Zorunlu şikâyet sistemleri ve cezalar eleştiriliyor

Yeni düzenleme önerileri arasında zorunlu şikâyet ve uzlaştırma sistemleri ile kural ihlallerine yönelik cezaların da yer aldığı belirtiliyor. Prof. Dr. Ansgar Staudinger ise bu tür zorunlulukların aşırı düzenleme anlamına geleceğini söylüyor. Seyahat şirketlerinin hâlihazırda şikâyet yönetimi süreçlerine sahip olduğunu kaydeden Staudinger, bu nedenle yasal bir zorunluluğa gerek olmadığını belirtiyor. Staudinger Ayrıca, ağır cezaların mevcut denetim mekanizmalarıyla orantısız olduğunu da vurguluyor.

Yeni kurallar 2028’de yürürlüğe girebilir

Yeni direktifin en erken 2027 sonu veya 2028 başında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bunun için Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu’nun yer aldığı “trilog” sürecinde uzlaşmaya varılması gerekiyor. Reisevor9 podcastine konuşan Staudinger’e göre, bu süreç tamamlanmadan önce ulusal hükümetlerin ve sektör derneklerinin sürece müdahil olması büyük önem taşıyor. Direktif bir kez AB Resmî Gazetesi'nde yayımlandığında, üye ülkelerin uygulama konusunda hareket alanı ciddi ölçüde daralacak.

Coral Travel’dan ‘sürdürülebilir turizm’ için önemli adım Coral Travel’dan ‘sürdürülebilir turizm’ için önemli adım

“Brüksel’de karar verilir,” diyen Staudinger, sektörde söz sahibi olmak isteyenlerin şimdi harekete geçmesi gerektiğinin altını çiziyor. Önümüzdeki aylar, tüketici hakları ile sektörel sürdürülebilirliğin nasıl dengeleneceğini belirleyecek kritik bir dönem olacak.

Telegram Turizm Ekonomi