Trump yönetimi son bir yıl içinde en az 85 bin. ABD vizesini iptal etti. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ismi açıklanmayan bir yetkili, iptallerin Ocak ayından bu yana yoğunlaştığını ve kapsamın giderek genişlediğini ifade etti.
Yetkiliye göre iptallerin yaklaşık yarısı; alkollü ya da uyuşturucu etkisi altında araç kullanma, saldırı ve hırsızlık gibi suçlamalara dayanıyor. Bu toplamın, Joe Biden dönemindeki vize iptallerinin iki katından fazla olduğu belirtiliyor.
Öğrencilere ve aktivistlere siyasi gerekçeli iptaller
İptal edilen vizelerin yaklaşık yüzde 10’unu uluslararası öğrencilerin oluşturduğu bildirildi. 8 bini aşan bu iptaller, yalnızca hukuki ihlallerle sınırlı değil. Haberde, bazı öğrencilerin kampüsteki siyasi faaliyetleri nedeniyle hedef alındığı vurgulanıyor. Özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarına ilişkin protestolara destek veren öğrencilerin risk altına girdiği ifade edildi.
29 Ocak tarihli yürütme emri, bu öğrencilerin “antisemitik” görüldüğünü ve gerekirse sınır dışı edilebileceğini belirtiyordu. Ranjani Srinivasan, Rumeysa Öztürk ve kalıcı oturum sahibi Mahmoud Khalil gibi isimler bu kapsamda incelemeye alındı. Eleştirmenler, siyasi görüş nedeniyle uygulanacak yaptırımların ABD Anayasası’nın Birinci Değişikliği’ne aykırı olduğunu savunuyor.
Suçlamalar genişliyor, iptaller artıyor
Oksijen’in CNN International’dan aktardığı habere göre, Ağustos ayında Dışişleri Bakanlığı, tek seferde 6 bin vize iptali gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu iptallerin üçte ikisi, öğrencilerin yasa ihlali iddialarına dayandırıldı. Süre aşımı, hırsızlık, saldırı, alkollü araç kullanımı ve terör desteği suçlamaları bu kapsamda yer aldı.
Sadece ABD’de bulunan yabancılar değil, potansiyel öğrenci vizesi başvuru sahipleri de taramadan geçiriliyor. Haziran ayından bu yana adayların siyasi görüşleri, başvuru değerlendirmesinde etkili bir unsur haline geldi.
H-1B sahipleri ve mülteciler de incelemede
Trump yönetiminin göç politikalarındaki sertleşme yalnızca öğrencilerle sınırlı değil. H-1B 8yabancı işçi) vizesi sahipleri için daha detaylı inceleme, Biden döneminde kabul edilen mültecilerin yeniden mülakata çağrılması ve bazı ülkelere kısmi ya da tam seyahat yasağı gibi adımlar gündemde.
Ek olarak, H-1B vizelerinin maliyeti artırılarak yabancı iş gücü için cazibenin azaltılması hedefleniyor.
Göç politikalarında yeni sertlik dalgası
Trump’ın göç gündemi uzun süredir biliniyor. Yönetim, daha önce yürürlüğe giren ve “Müslüman Ban” olarak bilinen uygulamanın daha geniş bir versiyonuna yeniden hayat verdi. Sınır girişleri azalırken, ülkedeki “yasadışı” göçmenlerin hızla sınır dışı edilmesi için süreçler sıkılaştırıldı.
Ayrıca, geçici koruma statüsü (TPS) verilen Afgan ve Suriyeli vatandaşların da sınır dışı edilmeye aday gruplar arasında olduğu kaydediliyor. Bu adımlar, ABD’de göçmen toplulukları ve insan hakları örgütleri tarafından yakından takip ediliyor.
