Türklerin Schengen vizesi her geçen gün zorlaşırken ve ret oranları artarken, Frankfurter Allgemeine gazetesi aslında bunun bir anlamda ‘tercih’ olduğunu anlatan bir habere imza attı. Türkiye’nin dağıttığı yeşil pasaportlar sayesinde belirli bir kesimin Avrupa’ya vizesiz seyahat edebildiğine dikkat çekilde haberde, sadece 2024 yılında verilen yeşil pasaport sayısının daha önce verilenlerin tamamını geçtiği, bunların önemli bir kısmının hac ve umre ziyaretleri için verildiği kaydedildi.

Gazete’de yayınlanan “Türkiye vizesiz seyahat uygulamasını başlatmakta neden acele etmiyor?” başlıklı haberde şu noktalara dikkat çekildi:

Avrupalı siyasetçilerin Türkiye’ye yaptığı hemen her ziyarette gündeme gelen başlıklardan biri vize serbestliği oluyor. Nitekim kısa süre önce Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in (CDU) Ankara ziyareti sırasında da bu konu masadaydı. Türkiye, Avrupa Birliği’ne aday ülkeler arasında vatandaşları hâlâ Schengen bölgesine vizesiz seyahat edemeyen tek ülke konumunda. Uzun vize bekleme süreleri ve yüksek ret oranları ise Türkiye’de kamuoyunda sık sık tepkiye yol açıyor.

Dünya turizm sektörü, EMITT ile 29. kez bir araya geliyor
Dünya turizm sektörü, EMITT ile 29. kez bir araya geliyor
İçeriği Görüntüle

“Ankara açısından sanıldığı kadar güçlü bir aciliyet bulunmayabilir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu durumdan genellikle Avrupa Birliği’ni sorumlu tutarken, Brüksel topun Ankara’nın sahasında olduğunu savunuyor. AB’ye göre Türkiye, vize serbestliği için belirlenen kriterlerin bir kısmını henüz yerine getirmiş değil. Nitekim Avrupa Birliği Temmuz ayında teknik görüşmelerin yeniden başlatılmasını Ankara’ya teklif etti, ancak bu çağrıya bugüne kadar yanıt gelmedi. Bunun nedeni ise Ankara açısından sanıldığı kadar güçlü bir aciliyetin bulunmaması olabilir.

Yeşil pasaport sistemi fiilî bir serbestlik sağlıyor

Türkiye’de çok sayıda vatandaş, ailesiyle birlikte Schengen bölgesine vizesiz seyahat edebiliyor. Bunun nedeni, kamuoyunda “yeşil pasaport” olarak bilinen hususi pasaportlar. Bu pasaportlara başta devletin üst kademelerinde görev yapan kamu görevlileri olmak üzere, profesörler, avukatlar, yeminli mali müşavirler, belediye başkanları ve en az 500 bin dolar ihracat hacmine sahip şirketlerin temsilcileri hak kazanabiliyor. Ayrıca bu kişilerin eşleri ve çocukları da aynı imkândan yararlanabiliyor.

Bu uygulama sayesinde, Türkiye’deki belirli ve çoğunlukla devletle ilişkili bir elit kesim, Avrupa’ya vizesiz seyahat edebiliyor. Dolayısıyla vize serbestliği konusundaki toplumsal baskının önemli bir bölümü fiilen yumuşatılmış oluyor.

Kaç yeşil pasaport var? Net bir tablo yok

Ancak piyasada kaç adet yeşil pasaport bulunduğu konusunda net bir veri yok. Avrupa Birliği yetkililerinin bu yöndeki sorularına Türkiye’den uzun süredir yanıt alınamadığı ifade ediliyor. Diplomatik kaynaklar, mevcut durumun son derece belirsiz olduğunu dile getiriyor. AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilčinskas, Birliğin yeşil pasaportların sayısı ve hangi koşullarda verildiği konusundaki şeffaflığa “özel önem” atfettiğini vurguluyor. Bu hassasiyet, yeşil pasaport alma hakkı bulunan meslek gruplarının genişletilmesine yönelik olası planlar için de geçerli.

Nitekim son yıllarda birçok meslek grubu bu kapsama alınmak için girişimde bulunuyor. Mühendisler, mimarlar, özel okul öğretmenleri, posta çalışanları, tır şoförleri ve muhtarlar bu talepler arasında yer alıyor. Yalnızca 2024 yılında Meclis’e bu yönde 16 farklı başvuru yapıldığı biliniyor. Ancak bir süredir bu girişimler konusunda sessizlik hâkim. Bu durum, hükümetin yeşil pasaport uygulamasını kontrol altında tutmak ve vizesiz seyahat ayrıcalığını kaybetmemek için temkinli davrandığı şeklinde yorumlanıyor. Zira yeşil pasaport, gerektiğinde geri alınabilen bir ayrıcalık. Nitekim yakın zamanda tutuklu muhalefet siyasetçisi Ekrem İmamoğlu’nun eşinin yeşil pasaportuna el konulması, bunun somut bir örneği oldu.

Avrupa’dan zaman zaman uyarılar geliyor

Avrupa ülkeleri zaman zaman bu konuda Ankara üzerindeki baskıyı artırıyor. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2023 yılında yaptığı bir açıklamada, “Dünyanın bize tanıdığı sayı aşılırsa tüm yeşil pasaportların normal pasaportlara dönüştürülebileceği” yönünde uyarılar yapıldığını dile getirmişti. Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Avrupalı ülkelerin bu tür tehditleri Türkiye’nin üzerinde bir “Demokles’in kılıcı” gibi salladığını ve bunun, örneğin sanatçılara yeşil pasaport verilmesini engellediğini söylemişti.

Teorik olarak, yeşil pasaportları tanıyan ülkeler —Kıbrıs hariç tüm AB ülkeleri— bu uygulamadan vazgeçebilir. Ancak bugüne kadar böyle bir adım atılmış değil. Avrupa İstikrar Girişimi (ESI) Direktörü ve göç uzmanı Gerald Knaus’a göre, bunun nedeni yeşil pasaport sahipleriyle ilgili ciddi bir sorun yaşanmamış olması. Knaus, “Eğer bu pasaportlara sahip çok sayıda kişi iltica başvurusunda bulunsaydı ya da 90 günlük kalış süresini aşsaydı, ülkeler mutlaka tepki verirdi” değerlendirmesinde bulunuyor.

Her iki taraf için de “denge” durumu

Mevcut tablo, Avrupa tarafının da bu durumla —zaman zaman homurdanmalar olsa da— yaşamayı tercih ettiğini gösteriyor. Knaus, bunu “tipik bir Türk-Avrupa dengesi” olarak tanımlıyor: Türkiye ne tamamen içeride ne de tamamen dışarıda. Birçok AB ülkesinde, “Bu şekilde vize serbestliği tartışmasını açmamış oluyoruz” anlayışının hâkim olduğu ifade ediliyor. Özellikle yüksek sayıda Türk iltica başvurusu varken, vize serbestliği konusu Avrupa siyasetinde oldukça hassas bir başlık olarak görülüyor. Öte yandan yeşil pasaport uygulaması, zaten aşırı yük altındaki konsolosluklar üzerindeki baskıyı da azaltıyor.

Rakamlar dikkat çekici

Yeşil pasaport sayısına ilişkin belirsizlik sürerken, diplomatik çevreler farklı tahminler üzerinde duruyor. Konuya dair son kamuya açık açıklama, 2019 yılında bir AK Parti milletvekilinden gelmiş ve sayının 1,7 milyon civarında olduğu ifade edilmişti. Türkiye’de pasaport basımından sorumlu kurumun Mayıs 2024’e kadar yayımladığı verilere göre ise yalnızca 2023 yılında 1,8 milyon yeşil pasaport basıldı.

Türk medyasında yer alan haberlere göre Temmuz 2024’te ilk kez basılan yeşil pasaport sayısı, normal pasaportları geçti. Bu rakamlar, toplam geçerli pasaport sayısının 9–10 milyon civarında olduğu ve bunların önemli bir bölümünün hac ve umre seyahatleri için düzenlendiği düşünüldüğünde oldukça çarpıcı. Avrupa Birliği’ne vizesiz giriş imkânı tanıyan bu kadar çok özel pasaportu veren başka bir ülke bulunmuyor.

Vize serbestliği için hâlâ altı kriter var

Öte yandan Schengen bölgesine vizesiz seyahat edebilen 61 ülke bulunuyor. Türkiye’nin de bu listeye girebilmesi için resmî olarak hâlâ altı kriteri yerine getirmesi gerekiyor. Bunlar arasında kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeler, Avrupa’nın adli ve kolluk birimleriyle iş birliğinin güçlendirilmesi, hem kendi vatandaşları hem de üçüncü ülke vatandaşları olan sığınmacıların geri kabulü ve terörle mücadele yasasında reform yapılması yer alıyor.

Özellikle terörle mücadele mevzuatı, bugüne kadar en büyük engellerden biri olarak görülüyordu. Ancak PKK ile yürütülen güncel barış süreci çerçevesinde bu başlığın aşılabilir olduğu değerlendiriliyor. Göç araştırmacısı Gerald Knaus’a göre, vize serbestliği hem Türkiye’nin hem de Avrupa Birliği’nin çıkarına. Ancak tarafların bu çıkarı ne ölçüde ortak bir hedef olarak görüp görmeyeceği, önümüzdeki dönemde netlik kazanacak.”

Telegram Turizm Ekonomi