Türkiye’de bireysel turistik transfer pazarı, 1 Ocak 2026 itibarıyla köklü bir dönüşüme giriyor. Yeni vergi düzenlemeleriyle birlikte, kayıt dışı ve düşük fiyatla çalışan bireysel şoförlerin dönemi kapanırken, yasal transfer şirketleri ve tur operatörlerinin pazardaki ağırlığının artması bekleniyor. Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden yapılan “özel transfer” anlaşmaları ise artık cazibesini yitirecek.

Kimi turistler arasında büyük ilgi gören bireysel transferler, bugüne kadar hem konforlu hem de fiyat avantajlı bir seçenek olarak öne çıkıyordu. Ancak bu fiyat avantajının önemli bir bölümü, küçük taşımacıların yararlandığı vergi muafiyetlerinden kaynaklanıyordu.

Yeni düzenleme ne getiriyor?

9 Eylül 2025 tarihli, 10380 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre, nüfusu 30 binin üzerindeki il ve ilçelerde faaliyet gösteren taşımacılar, 1 Ocak 2026’dan itibaren basit usul vergilendirme sisteminden çıkarılarak genel vergi sistemine dahil edilecek. Bu kapsama İstanbul’un yanı sıra Antalya ve Ege kıyılarındaki tüm turizm merkezleri de giriyor.

Bu değişiklikle birlikte basit usulden vergilendirilen taşımacılar için yüzde 20 KDV muafiyeti sona erecek ve üçer aylık geçici vergi ödemeleri başlayacak. Bu işletmeler aynı zamanda tam kapsamlı muhasebe tutmak zorunda olacak, POS cihazı ve yazar kasa kullanacak, araçlara yakıt tüketim sensörleri takılacak ve bu şekilde yapılan seferlerle beyan edilen gelirler karşılaştırılacak.

Uzmanlara göre, tek araçla çalışan binlerce küçük taşımacı için bu durum ya fiyatların ciddi şekilde yükselmesi ya da sektörden tamamen çekilme anlamına geliyor.

Antalya Havalimanı’nda ilk sinyaller

ATOR’un bülteninde yer alan habere göre değişimin ilk işaretleri sahada da görülmeye başladı. Antalya Havalimanı’nda son günlerde, çıkış kapılarında turist bekleyen bireysel şoför ve taksicilere yönelik ciddi denetimler yapıldı. Bu kalabalığın, tur operatörleriyle çalışan yasal transfer firmalarının müşterilerine ulaşmasını zorlaştırdığı belirtiliyor.

TatilBudur yenileniyor, Alman operatörlerle iş birliğine gidiyor
TatilBudur yenileniyor, Alman operatörlerle iş birliğine gidiyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'ninde (TÜRSAB) sürece aktif şekilde dahil olduğu, Antalya Havalimanı’nda yalnızca QR kodla giriş yapılabilen özel bir “yasal transfer alanı” oluşturulmasının planlandığı ifade ediliyor. Uygulamanın, yüksek sezon öncesinde hayata geçirilmesi bekleniyor.

“Ucuz transfer” dönemi bitiyor

Tulpar Travel Yönetim Kurulu Başkanı Sunay Sertel’e göre, bugüne kadar bireysel taşımacılar çok düşük maliyetlerle çalışabiliyordu. Yıllık muhasebe giderleri yaklaşık 100 dolar seviyesindeydi, KDV ödemiyorlar ve gelirlerini minimum düzeyde gösteriyorlardı. Bu sayede kâr marjları yüzde 50–60’a kadar çıkabiliyor, tur operatörlerine kıyasla yüzde 50’ye varan indirimli fiyatlar sunabiliyorlardı.

Yasal firmalar ve tur operatörleri ise araç yatırımı, sigorta, lisans, personel maaşları, vergi yükü ve operasyonel giderleri fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyordu. Yeni sistemle birlikte bu fark kapanacak.

Turistler ve sektör için ne anlama geliyor?

Uzmanlara göre 2026’dan sonra piyasada üç temel sonuç ortaya çıkacak. Yeni dönemde bireysel transfer fiyatları yüzde 15-20 artacak. Küçük ve kayıt dışı oyuncular piyasadan çekilecek. Bu da araç sayısında azalma ama hizmet kalitesinde artış anlamına geliyor. Fiyatlar birbirine yaklaşacak. Bireysel şoförlerle yasal firmalar arasındaki fark 5–10 euro seviyesine inecek. Bu durumda birçok turist, küçük bir fiyat farkı için risk almak istemeyecek.

Tur operatörleri için yeni bir avantaj

Tur operatörleri ve yasal transfer firmaları açısından ise bu düzenleme önemli bir fırsat sunuyor. Çünkü onlar zaten uzun süredir genel vergi sistemi içinde faaliyet gösteriyor. Tur operatörleri açısından güvenilirlik ve sigorta avantajı daha görünür olacak. Hizmet kalitesi fiyatın önüne geçecek. Tur operatörleri kendi bireysel transfer paketlerini daha güçlü şekilde sunabilecek

“Vahşi pazar” dönemi sona eriyor

Sektör temsilcilerine göre 2026 vergi reformu yalnızca bir gelir artırma hamlesi değil; aynı zamanda şeffaf, güvenli ve sürdürülebilir bir turizm altyapısı oluşturmayı hedefliyor.

Uzun vadede turistler daha öngörülebilir bir hizmet alacak, yasal firmalar ise adil rekabet ortamında faaliyet gösterecek. Türk turizm sektöründe bu değişim, devlet düzenlemesinin piyasayı nasıl sağlıklı hale getirebileceğine dair önemli bir örnek olarak görülüyor.

Telegram Turizm Ekonomi