Başta Almanya olmak üzere, bir çok AB üyesi ülkenin, Türklere Schengen bölgesini kapattığı ileri sürüldü. Sözcü gazetesinde Ali Gülen imzası ike yayınlanan haberde vize randevularını toplayıp yüksek ücretlerle zenginlere satanlar yüzünden vize verme işlemlerinin durduğu; Almanya ve İtalya inceleme başlattığı, Hollanda’nın ise sınırda 25 yıl sonra polisiye önlemler aldığı kaydedildi.
Serbest dolaşım kontrollü dolaşıma dönüştü
Kaçak göçle mücadele için Almanya’nın başlattığı sınır önlemlerine hızla diğer ülkeler de katıldı. Danimarka, İsveç, Polonya, Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Fransa gibi geniş önlemler alan ülkelerin arasında Hollanda da katıldı. Hollanda polisi artık sınırları kontrol ediyor. Kaçak göçle mücadele için AB’nin serbest dolaşımı kontrollü dolaşıma döndü ama Türkler için etkisi daha büyük oldu.
Toplu olarak alınan randevular zenginlere satılıyor”
Almanya’dan vize alma süresi, giden kaçakların üçte birinin Türk olması ve başvuru yığını nedeniyle 1 yılı aşıyordu. Şimdi bu sürecin tamamen durduğu bilgileri geliyor. Almanya’nın yanı sıra, çeşitli dolandırıcılık, toplu olarak randevuları alıp yüksek fiyatlarla zenginlere satma gibi nedenlerden dolayı, diğer AB üyesi ülkelerinin de fiili olarak Türklere Schengen vizesi vermeyi durdurduğu iddiaları ayyuka çıktı. Bu yöndeki iddialarla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı ancak vize randevularının bireysel başvuranları mağdur edecek şekilde bazı firmaların eline geçtiği ve yüksek fiyatlarla satıldığı haberlerinin ardından inceleme başlatıldığı öğrenildi.
Sistem yeniden inceleniyor
Bu incelemeler neticesinde randevu sisteminin yeniden ele alındığı, vize işlemlerinin ise durma aşamasına geldiği belirtiliyor. Özellikle Almanya ve İtalya’nın uyguladığı sistemin mağduriyet yarattığı, diğer AB üyesi ülkelere vize alıp gidenlerin bir çoğunun dönmeyip iltica talep etmesinin de, bu ülkelerin Schengen vizelerini özel durumlar dışında beklemeye almasına neden olduğu belirtiliyor.
Şu anda fiili olarak Türklere vize ya verilmiyor ya da çok kısıtlı sayıda veriliyor. Bu konuda AB’den, Almanya’dan ya da diğer ülkelerden henüz bir açıklama yok.