Turizm

Savaş Daş: Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç elde edemezsiniz

Türkiye’nin önde gelen turizm gazetecileri, Antalya Turizm Fuarı’nda turizm sektörü ile turizm basını arasındaki ilişkiyi masaya yatırdı.

Abone Ol

Antalya Turizm Fuarı (ATF2025) kapsamında moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Akdeniz Bölge Temsilcisi Salim Uzun’un yaptığı “Turizm Basını Gözünden Turizm” başlıklı panel düzenlendi. Panele Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Genel Sekreteri ve Turizm Dosyası Genel Yayın Yönetmeni Halil Öncü, TUYED Yönetim Kurulu Üyesi ve Tourism Today Haber Müdürü Tuncay Sevin ve TUYED Üyesi ve Turizm Ekonomi Genel Yayın Yönetmeni Savaş Daş katıldı.

“Turizm medyası sektörün sinir uçları ve kılcal damarlarıdır”

Turizm medyasını sektörün sinir uçlarına benzeten TUYED Üyesi ve Turizm Ekonomi Genel Yayın Yönetmeni Savaş Daş, “Ulusal medya ile bizim sektör haberlerini ele alışımız kesinlikle daha farklı. Türkiye’ye 60 milyon turistin gelmiş olması bizim için önemli bir haber konusu değil. 60 milyonun içindeki pazarlar ne durumda, hangileri azalmış, hangileri artmış. Trendler hangi noktada değişim göstermiş, beklentiler ne durumda… Biz bu ve buna benzer konuları da işlediğimiz için ulusal medyadan ayrılıyoruz. Bu nedenle az ama nitelikli okur kitlemiz var. Okur kitlemiz aynı zamanda sektörün karar vericileri ve kanaat önderleri. Her sabah bir turizm haber portalını açıp okurlar, takip ederler. Kendi sektör ve işletmelerine yön kazandırmaya çalışırlar.” dedi.

“Turizm medyası ile sektör arasında ‘bizim çocuklar’ ilişkisi kurulmamalı”

Turizm basınının turizm sektöründen beslendiğini aynı zamanda onu beslediğini kaydeden Daş ”Turizm medyası aynı zamanda sektörün kamuya karşı lobi gücüdür. Kamuya bu sektörün önemini vurgular. Ancak buna rağmen turizm medyası ile sektörün arasındaki ilişki iyi bir noktada değil. Gerek bizden gerek sektörün kendisinden kaynaklı bazı handikaplarımız var. İnce bir hatta çalışıyoruz. İş yaptığımız insanlar aynı zamanda bizim okurlarımız. Sektörle dikkatli bir ilişki kurmak durumundayız. Bizi, ‘bizim çocuklar’ gibi görmemeleri gerekiyor. Bu ince hattı iyi korumalı ve savunmalıyız” açıklamasını yaptı.

Teknolojinin gelişimi ile birlikte habere ulaşmanın çok daha kolaylaştığına dikkat çeken Savaş Daş, “Teknolojinin gelişimi habere ulaşımı kolaylaştırdı evet ama bunun getirdiği bir niteliksizleştirme de var. Bir sürü haber aynı anda bir sürü yerden çıkıyor. Buradan da beslenmek ama aynı zamanda biraz daha uzmanlaşmak gerekiyor. Çağın hızına uymak zorundayız, evet, ancak haberlerimizde niteliği mutlaka korumak zorundayız” dedi.

Herkesin yaptığını yapıp farklı sonuç bekleyemezsiniz”

Daş, Türkiye’nin 80’li yıllarda turizm yapmaya bilinçli bir şekilde başladığını fakat sonrasında durumun değiştiğine dikkat çekerek, “Türkiye, en güzel koylarını, kasabalarını, sahillerini ve doğal güzelliklerini turizme feda etti. Turizm adına ülkenin doğal kaynakları hunharca kullanılıyor. Devlet turizmi regüle etmek zorunda. Turizmi 12 aya ve 81 ile yayalım diyorsunuz ama hala Antalya’ya otel yapılmaya devam ediliyor. Nitelikli turist dedikleri şey, kötü bir tabir olsa da, zengin turist aslında. Buna üst gelir grubu veya zengin turist diyebilirsiniz ama niteliğin ölçüsü para değildir. Onların adlandırmasıyla ‘nitelikli turist için, nitelikli turizm’ yapmanız gerekir. Herkesin yaptığını yapıp farklı sonuç bekleyemezsiniz. Kurduğunuz tesisin yereldeki insana fayda sağlaması gerekir. Yrele fayda sağlamayan turizm, turizm değil ticarettir ve bunun teknik olarak tezgahta balık satmaktan farkı yoktur. Turizmle toplumun lafta değil, gerçek anlamda bağının kurulması lazım. Bu sayede sürdürülebilir ve gerçek turizm yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Halil Öncü: Daha keyifli bir gazetecilik yapıyoruz

Turizm basının, sektördeki en şanslı gazeteciler olduğunu belirterek sözlerine başlayan TUYED Genel Sekreteri ve Turizm Dosyası Genel Yayın Yönetmeni Halil Öncü, “Herkes bize gıptayla bakıyor. Beni her gören herkes ‘Abi, ne kadar çok geziyorsun’ diyor. Haber yapma amacıyla gittiğimiz yerleri gezme fırsatı da yakalıyoruz. Birçok kişinin görmediği bizim görme şansımız var. Bunu iyi kullanmamız gerekiyor. Biz biraz daha bu işin magazinine kaçıyoruz. Genel müdürlerin, acentaların ve tur operatörlerinin ne düşündüğünü ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu yaparken tabi yoruluyoruz ama çok da büyük bir keyif alıyoruz. Türkiye’nin turizm başkenti neresi diye sorsam bir kesim Antalya, bir kesim İstanbul der. Bu iki kentte turizm haberciliği yapmak ulaşım konusunda rahattır diyebilirim. Bizim için daha rahat bir habercilik oluyor” şeklinde konuştu.

“Çevre ve su konularına özellikle dikkat çekiyorum”

Yazılarında çevre ve su konularına özellikle dikkat çektiğini belirten Öncü, “Çevre ve su konusuna çok büyük önem veriyorum yazılarımda. Dün yağmur yağdı ve biz buna çok sevindik. Uzun zamandır Antalya’da böyle bir yağmur görmedik. Bodrum’da insanlar arazözlerle su taşıyorlardı. Turizmciler bir karar almış, havuzlarını boşaltmama kararı almışlar. Suya çok önem vermeliyiz. Ayrı bir parantez açmalıyız. Su olmadan ne hayat ne de turizm olur” dedi.

Öncü, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED) faaliyetlerine de değindi: “Biz TUYED olarak nitelikli arkadaşlarımızla birlikte yol alıyoruz. Herkesin internet sitesi açarak turizm gazetecisiyim diyen insanlar çok arttı. Biz bunu TUYED üzerinden ayırmaya çalışıyoruz. Gerçekten bu işi yapanlarla bir araya gelmek için çalışıyoruz. Gerçekten işini iyi yapanlara sektörün destek olması lazım.”

“Tuncay Sevin: Turizm basını sektör için önemli bir rol üstleniyor”

Turizmcilerin, turizm basının gücünün farkında olduğunun altını çizen TUYED Yönetim Kurulu Üyesi ve Tourism Today Haber Müdürü Tuncay Sevin, “Biz konuşmalarında bunu fark ediyoruz. Biz; iyi, güzel ve magazinsel haberler de yapıyoruz. Yeri geldiği zaman olumsuz haberleri de vermek durumdayız. Biz bu nedenle onlar için uyarıcı niteliği de taşıyoruz. Turizmciler bizi takip ederek ne yapmamaları gerektiğini görüyorlar. Bu noktada onlarla iyi bir iş birliğimiz var. Biz turizmi, turizmcilere anlatıyoruz. Takipçilerimiz, turizm profesyonelleri biz onlara turizmi anlatıyor, farklı hikayeler bulmaya çalışıyoruz. Kendi mecramızda haber ayrımı pek yapmıyoruz. Magazin de ekonomi de spor da veriyoruz turizmle alakalı olmak üzere. Her platformun kendine has okuyucu kitlesi var, seçimini kendileri yapıyor. Teknoloji ile birlikte habere kolay ulaşıyoruz. Konuşmak isteyenler ve konuşmak istemeyenler olarak ayırıyoruz. Bu da bizim turizmde bir döngü içine girmemize neden oluyor. Aynı insanlar aynı olaylar. Biraz da farklı insanların bizim ve sektörün de ihtiyacı var. Bu nedenle önemli bir rol üstleniyoruz” şeklinde konuştu.

“Fuarlar dönüşüm geçiriyor”

Fuarların basın için büyük önem taşıdığına değinen Sevin, “Yurtdışındaki fuarlar daha profesyonel ve daha ciddi bir katılım var. Biz gazeteciler olarak yurtdışındaki fuarlarda içinde bulunduğumuz pazarın haberini sıcağı sıcağına haber yapma fırsatı buluyoruz. Bazı turizmciler fuarların işlevini kaybettiğini düşünüyor. Aslında fuarlar dönüşüm geçiriyor. Eskiden insanlar fuarlarda satış yaparlarmış. Artık burada bir network oluşturuluyor. Biz basın olarak fuara katıldığımızda çeşitli destinasyonlarda çalışan meslektaşlarımızla görüşme fırsatı yakalıyoruz. STK örgütlerinin başkanları, otel yöneticileri ile bir araya geliyor ve haber yapma fırsatı yakalıyoruz” dedi.

“Kontrolsüz turizm bölgelere zarar veriyor”

Kontrolsüz turizmin, bulunduğu bölgeye ciddi zararlar verdiğini ekleyen Sevin, “3.ve 4. bantları otellerle doldurduk, bunun kısıtlanması lazım. Turizm için Türkiye’nin petrolü deniyor ve ben de buna katılıyorum. Böylesine değerli bir sektörü kaybetmememiz lazım. Artık Antalya’da kaç yatak kapasitesi var bilemiyoruz, net rakam veremiyoruz. Sürdürülebilirlik ve çevre konusunda çok dikkat eden oteller var ama bu birkaç otelle olmaz. Bu noktada topyekün bir hakarete ihtiyacımız var” ifadelerinde bulundu.

{ "vars": { "account": "G-G5X01GEY79" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }