Marmara Denizi’nin derinliklerinde yaşanan sismik gelişmelerin bilim insanlarını endişelendirdiğini yazan ABD’li New York Times’ın (NYT), Karadeniz ile Ege Denizi’ni birbirine bağlayan Marmara Denizi’ndeki fay hattında son yıllarda artan deprem aktivitesinin dikkat çektiğini belirtti.
Son 20 yılda depremlerin şiddetinin giderek arttığına vurgu yapan gazete, bu süreçte İstanbul ve çevresinde meydana gelen depremler arasında 2011’de 5,2, 2012’de 5,1, 2019’da 5,8 ve Nisan 2025’te gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki sarsıntı öne çıkıyor. Uzmanlara göre bu eğilim devam ederse, Türkiye’nin en büyük kentinin güneyinde çok daha büyük bir deprem yaşanması olası.
NYT’nin aktardığı ve Science dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, güçlü depremler Marmara Fayı üzerinde “sıkışmış” olarak tanımlanan 14,5 ila 21 kilometre uzunluğundaki bölüme doğru ilerliyor. Araştırmada, “Ana Marmara Fayı” olarak bilinen segmentin 1766 yılında İstanbul’da meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremden bu yana kırılmadığı belirtiliyor.

Gazeteye konuşan Britanyalı sismolog Stephen Hicks, “İstanbul hedef tahtasında” ifadesini kullanırken, Cornell Üniversitesi’nden deprem bilimci Judith Hubbard ise İstanbul yakınlarında yaşanacak büyük bir depremin “yakın tarihin en ağır insani felaketlerinden biri” olabileceği uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, yaklaşık 16 milyon kişinin yaşadığı İstanbul’da bu fay segmentinin 7,0 veya daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu konusunda hemfikir. Araştırmanın yazarları, her yeni depremin bir öncekinden daha güçlü olmasının kesin olmadığını, ancak bunun güçlü bir olasılık olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bilim insanlarına göre İstanbul için riski artıran asıl unsur ise insan kaynaklı faktörler. Düzensiz kentleşme, aşırı nüfus yoğunluğu, yeterince uygulanmayan yapı standartları ve gevşek zemin üzerine inşa edilen binalar, olası bir depremin etkisini ağırlaştırabilecek başlıca unsurlar arasında gösteriliyor.
Michigan Teknoloji Üniversitesi’nin sınıflandırmasına göre 6,1 ile 6,9 büyüklüğündeki depremler ciddi hasara yol açabiliyor. 7 ve üzerindeki depremler ise geniş çaplı yıkım ve büyük can kayıpları riski taşıyor. Uzmanlar, Marmara’daki mevcut tabloyu bu açıdan “kritik” olarak nitelendiriyor.





