Ultra lüks yatında gazeteci Ahmet Hakan ile birlikte Yunanistan-Atina’daki Zea Marinası’nda görüntülenen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yunanistan’a gitme nedeninin rakip ülkelerin turizmde neler yaptığını görmek olduğunu belirtti. Ersoy, yaptığı bu tip gezilerin tamamının masraflarını da kendisinin karşıladığını söyledi.
“Normal bir turist gibi destinasyonları gezerim”
Mehmet Nuri Ersoy’un yatında görüntülenen Ahmet Hakan, Ersoy ile yaptığı görüşmeyi köşesinde paylaştı. Hakan’ın belirttiğine göre Ersoy, lüks yatıyla Atina’ya gitmesini “Bir Turizm Bakanı, rakiplerini görmek zorundadır. Ben her fırsatta tüm rakiplerimizi normal bir turist gibi gezerim. Sokak sokak dolaşırım. Ne yapmışlar bakarım. Çarşılarını, plajlarını, sokaklarını, tarihi yerlerini geziyorum. Resmi gezilerde bunu yapmak mümkün değil. Heyetle gezerken bu izlenimleri elde edemiyorsunuz. İtalya’yı, İspanya’yı gezdim. En son Dubai’ye gittim, bakış açım değişti. Serbest bölge, turizm, ticaret... Hepsini bir bütün halinde yürütüyorlar. İlk üçe girmek istiyorsak bundan yararlanmalıyız. Çünkü onlar da adım adım bizim neler yaptığımızı, yatırım ve pazarlama stratejilerimizi takip edip doğru bulduklarını kendi ürünlerine uyarlıyorlar.” şeklinde gerekçelendirdi.
Türkiye ile rakip destinasyonları kıyasladı
Ahmet Hakan’ın “Bizim kıyılar mı güzel? Başka ülkelerin kıyıları mı?” sorusuna “Biz çok şanslıyız. Bizim kıyılarımız doğal güzellikleriyle, mavisiyle, yeşiliyle çok daha üstün. Ancak yerel yönetimlere de çok fazla iş düşüyor. Yerimizde sayamayız, geliştirmek zorundayız. Çünkü rakiplerimiz boş durmuyor.” yanıtını veren Ersoy İstanbul ve İzmir’in Atina'ya, Madrid, Barselona, Roma ve Paris gibi şehirlere, Antalya’nın Mayorka’ya, Yunan Adaları'nın ise Türkiye’nin Ege destinasyonlarına alternatifleri olduğunu söylüyor.
“Marmaris’teki görüntüler bizim nitelikli turizm hedefimiz ile uyuşuyor”
Ersoy, Marmaris’’teki görüntülere ilişkin ise şu ifadeleri kullanıyor:
“Biz biliyorsunuz 2018 itibarıyla strateji değişikliğine gittik. Artık sadece niceliğin değil niteliğin de önemli olduğu stratejilerle hareket ediyoruz. Tabii ki bunlar, bizim nitelikli turizm hedefimizle uyuşmuyor. Bizim yaptığımız Türk turizmi. Türk kültürü de bu turizmimizin bir parçası. Dolayısıyla Türk örf ve adetleriyle uyumlu bir turizm yaklaşımımız olmalı. Kültürümüz bize özgüdür ve bununla diğerlerinden pozitif ayrışıyoruz. Arada istenmeyen şeyler de olabiliyor. Her ne kadar o görüntülerin çoğu iki yıl öncesine ait olsa da bunlar münferit olaylar. Bu tartışmalar vesilesiyle bu münferit çarpıklıklar da düzeliyor.”