Allianz Trade’in son analizine göre havacılık sektörünün 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşabilmesi için 5 trilyon dolardan (4,3 trilyon euro) fazla yatırım gerekiyor. Çalışma, sürdürülebilir havacılık yakıtları (SAF) başta olmak üzere yeni teknolojilere, yenilenebilir enerjiye ve modern filolara yapılacak devasa yatırımların zorunlu olduğuna işaret ediyor.
Karbonsuzlaşmada en zor sektörlerden birinin havacılık olduğunu belirten Allianz Trade uzmanı Maria Latorre, süreci “ağır bir yük” olarak nitelendiriyor. Ancak Latorre, mevcut düzenin sürdürülmesinin toplumsal maliyetinin daha yüksek olacağı konusunda uyarıyor.
Sürdürülebilir yakıtlar kritik önemde
2023’te yaklaşık bir gigaton CO₂ salan havacılık sektörü, küresel insan kaynaklı emisyonların yüzde 2,5’ini oluşturuyor. Kondens çizgileri gibi CO₂ dışı etkiler de hesaba katıldığında bu oran yüzde 6’ya kadar çıkıyor.
Rapora göre en büyük azaltım potansiyeli, mevcut uçaklarla uyumlu olan Sustainable Aviation Fuels (SAF) ile sağlanabilir. SAF, emisyonları yüzde 60–90 oranında düşürebiliyor. Ancak küresel yakıt tüketimi içindeki payı hâlâ çok düşük. Allianz Research iklim ekonomisti Hazem Krichene, üretim artsa bile tek başına SAF’ın net sıfır için yeterli olmayacağını vurguluyor.
Bu nedenle, yenilenebilir enerji yatırımları, çeşitli hammaddeler, büyük ölçekli tesisler ve uzun vadeli istikrarlı politikalar kritik önem taşıyor.
Emisyon ticareti sadece geçici bir araç
Emisyon sertifikaları gibi piyasa temelli uygulamalar kısa vadede emisyon telafisi sağlasa da maliyetlerin yükselmesi bekleniyor. Latorre, artan kümülatif maliyetlerin havayollarının kâr marjlarına ve bilet fiyatlarına yansıyabileceğini ifade ediyor. Allianz Trade, emisyon ticaretinin uzun vadede bir geçiş mekanizması olarak kalacağını ve asıl çözümün teknolojik yatırımlar olduğunu belirtiyor.
Yatırımların dağılımı
Havacılık sektörünün karbonsuzlaşması için yapılması gereken toplam 5 trilyon dolarlık yatırımın, alanlarına göre oranları şu şekilde sıralanıyor:
* Yüzde 40 – Sürdürülebilir yakıt ve alternatif tahrik sistemleri için gerekli yenilenebilir enerji
* Yüzde 38 – SAF üretim kapasitesinin artırılması
* Yüzde 16 – CO₂ yakalama teknolojileri ve elektrolizörler
* Yüzde 6 – Yeni nesil uçak teknolojileri
Uçak filosunun ortalama yaşının 15 yıl olduğu, yeni modellerin teslim sürelerinin ise altı yıla kadar çıktığı belirtiliyor. Kısa vadeli retrofit uygulamaları yakıt tüketimini yüzde 20 azaltabilse de net sıfıra ulaşmak için yeterli görülmüyor.
Artan talep baskıyı artırıyor
Teknolojik dönüşümün yanı sıra küresel yolcu talebinin hızla artması, süreci daha da zorlaştırıyor. Allianz Trade, 2050’de dünya genelinde 12,4 milyar yolcuya ulaşılacağını öngörüyor. 2023’te 1,19 milyar Avrupalı yolcu sayısının ise 2050’de 1,81 milyara çıkması bekleniyor.
Bu durumu ‘hem fırsat hem meydan okuma’ olarak tanımlayan Latorre “Daha fazla yolcu, daha fazla ticari büyüme anlamına gelirken, emisyon azaltımındaki hedefleri de zorlaştırıyor.” diyor.