Dünya seyahat endüstrisi, önümüzdeki on yılda küresel ekonomiden daha hızlı büyüyerek 2035 yılına kadar 16 trilyon dolarlık ekonomik hacme ulaşacak. Bu çarpıcı öngörü, Londra’da düzenlenen WTM London 2025 Turizm Fuarı’nın açılış gününde yayımlanan WTM Global Travel Report’ta (WTM Global Seyahat Raporu) yer aldı.
Turizmin GSYİH içindeki payı yüzde 12’ye yaklaşacak
Rapora göre, seyahat ve turizm sektörü önümüzdeki on yılda ortalama %3,5’lik yıllık büyüme kaydedecek. Bu oran, küresel ekonominin beklenen %2,5’lik büyüme hızını geride bırakıyor. Böylece 2035’e gelindiğinde, seyahat ve turizmin küresel GSYH içindeki payı %12’ye yaklaşacak.
Rapor, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) ile Oxford Economics iş birliğinde hazırlanan son ekonomik etki analizine dayanıyor.
Tourism Economics EMEA Genel Müdürü Dave Goodger, “WTM iş birliğiyle hazırlanan bu rapor, seyahat endüstrisinin değişen dinamiklerini anlamak ve fırsatları değerlendirmek için önemli bir yol haritası niteliğinde” dedi.
Küresel seyahat talebi pandemi öncesi dönemi aştı
Rapora göre 2025 yılı itibarıyla uluslararası turist sayısı 1,5 milyarı aşarak 2019 rekorunu geride bıraktı. Bu yükseliş, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmekte olan pazarlardan gelen talep ve artan seyahat harcamalarıyla destekleniyor.
Seyahat edenlerin daha uzun süre konakladığı, daha uzak destinasyonlara yöneldiği ve deneyim odaklı harcama yaptığı belirtiliyor. Raporda, canlı etkinlik turizminin yükselişi dikkat çekiyor. Özellikle Taylor Swift’in “Eras Tour” turnesi ve Oasis’in “Live ’25 Tour” konserleri, destinasyonların küresel kitleleri çekme stratejilerini güçlendiriyor.
“Coolcation” trendi: Seyahatçiler serin bölgelere yöneliyor
Değişen iklim koşulları ve kalabalıktan kaçınma eğilimi, “coolcation” (serin destinasyon tatili) trendini öne çıkarıyor. Seyahatçiler artık yazın en sıcak dönemlerinden kaçınarak daha serin veya düşük sezonda seyahat etmeyi tercih ediyor. Bu eğilim sayesinde İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi kuzey ülkelerinde ziyaretçi sayısının 2025’te %9 artması bekleniyor.
Rapor, sürdürülebilirlik konusundaki baskıların artmasına rağmen, turistlerin “yeşil yatırımlar” için ekstra ödeme yapma isteğinin sınırlı olduğunu, bunun da altyapı yatırımlarını yavaşlatabileceğini belirtiyor.
WTM London Fuar Direktörü Chris Carter-Chapman, “Seyahat sektöründeki hızlı değişim karşısında bu rapor, profesyonellerin fırsatları ve zorlukları daha iyi yönetmesine yardımcı olacak. Raporun ‘Değişen Dünyada Seyahati Yeniden Hayal Etmek’ teması, çeşitlilik, sürdürülebilirlik, teknoloji ve küresel trendleri derinlemesine ele alıyor.” dedi.
Havacılık, kruvaziyer ve otelcilikte büyüme devam ediyor
WTM raporu, tüm seyahat sektörlerinde güçlü bir genişleme yaşandığını vurguluyor.
• Boeing ve Airbus tarafından toplam 15.000’in üzerinde yeni uçak siparişi bulunuyor.
• Kruvaziyer kapasitesi yaklaşık %6 artacak.
• Bu yıl dünya genelinde yarım milyon yeni otel odası açılırken, bir milyon oda ise inşaat veya geliştirme aşamasında.
Yapay zekâ ve dijital platformların sektörü dönüştürmeye devam ettiği raporda, seyahat profesyonellerinin büyük çoğunluğunun yapay zekânın turizm harcamalarını artıracağı görüşünde olduğu da belirtiliyor.
Olumlu görünümde riskler sürüyor
Tüm olumlu göstergelere rağmen, rapor ekonomik ve jeopolitik risklerin sürdüğüne dikkat çekiyor.
ABD’de uygulanan ticaret tarifeleri ve nitelikli iş gücü eksikliği, sektörün toparlanmasını yavaşlatan unsurlar arasında yer alıyor.
Kuzey Amerika için kısa vadeli görünüm “daha temkinli” olarak değerlendiriliyor. ABD’ye gelen ziyaretçi sayısının 2025’te %6 düşmesi beklenirken, ülkenin pandemi öncesi seviyelere 2029’da ulaşacağı tahmin ediliyor.
Carter-Chapman, “Seyahatin rekor seviyelere ulaştığı ve önümüzdeki on yılda küresel ekonomiden daha hızlı büyüyeceği bu dönemde, WTM London doğru bağlantılar kurmak, plan yapmak ve iş anlaşmaları gerçekleştirmek için en doğru adres” ifadelerini kullandı.