Bu yıl 15’inci kez düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde “Yeni Küresel Düzende Türkiye Turizm Sektörü: Dirençten Dönüşüme, Dönüşümden Vizyona” başlıklı bir sunum yapan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı, küresel turizmde yaşanan gelişmelerden yeni trendlere, jeopolitik gelişmelerin sektöre etkilerinden uluslararası rekabete ve sürdürülebilirliğe kadar çok sayıda başlıkta dikkat çeken açıklamalar yaptı.
“2030’da seyahat eden insan sayısı 2 milyara ulaşacak”
Beklenmedik bir gelişme olmadığı takdirde turizmin küresel ölçekte yüzde 3-5 bandında bir büyüme trendine gireceğini ve 2030 yılında seyahat eden insan sayısının 2 milyara, turizm harcamalarının ise 2,2 trilyon dolara çıkacağını belirten Yağcı, “Türkiye, en fazla turist ağırlayan ülkeler sıralamasında 4’üncü, turizm geliri açısından ise 7’nci sırada yer alıyor. Hedefimiz her iki kategoride de ülkemizi ilk beşe taşımak.” dedi.
“Çin yeniden oyuna girecek, sıralama değişecek”
Pandemi sonrası turizm sektörünün 5 yıllık bir kayıp yaşadığını ve ancak 2025 itibarıyla küresel anlamda 2019 seviyesine ulaşabildiğini kaydeden Yağcı, “2026 itibarıyla turizmde tam rekabet ortamına girilecek. Çin de oyuna yeniden dönecek ve küresel turizm sektöründe sıralama değişecek. Tüm ülkeler, turizm pastasından pay almak için stratejiler geliştiriyor. Türkiye’nin turizm gelirlerinde ilk beşe girmesi önemli. Türkiye 2019’dan bugüne turizm gelirlerini yüzde 18 artırdı. Bu yıl Türkiye’nin, turizm tarihinde en fazla turist ağırladığı yıl olacak.” diye konuştu.
“Turizm sektörü çok sayıda riskle karşı karşıya”
Turizm sektörünün çok sayıda riskle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken TÜROFED Başkanı, “Dünyanın her yerinde ekonomik krizler var. Almanya ilk defa bu yıl ticaret fazlası vermiyor, İngiltere vergileri artırıyor. Jeopolitik sorunlar (Rusya-Ukrayna savaşı, İran-İsrail gerilimi, İsrail-Filistin savaşı, rekabet...) devam ediyor. Ayrıca turizm sektöründeki insan kaynağı eksikliği her geçen yıl daha fazla hissediliyor. Bu, tüm dünya için geçerli.” diye konuştu.
Suudi Arabistan örneği
Tüm ülkelerin turizme yatırım yaptığını, bu pastadan pay almaya çalıştığını kaydeden Yağcı, turizm sektörüne 500 milyar dolar yatırım yapan Suudi Arabistan’ı örnek gösterdi. Rekabetin giderek büyüdüğüne işaret eden Yağcı, “Dünyada ve bölgemizde neler olup bittiğini takip etmeliyiz. 120 ülkenin turizm bakanının katıldığı BM Turizm Örgütü toplantısında gördük ki, tüm ülkeler turizmi stratejik sektör ilan etmiş durumda. Suudi Arabistan turizm sektörüne büyük yatırımlar yapıyor. Avantajlı oldukları nokta, önce altyapıyı hazırlayıp sonra turizmi geliştiriyorlar. İnsanlar sadece otele değil, şehre geldiği için hak ettiği fiyatlara satılıyor. Dolayısıyla otel merkezli değil, destinasyon merkezli bir turizm geliştiriyorlar. Sektör yeni bir dönüşüm sürecine girdi.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye turizminin en büyük sorunlarından biri...”
Türkiye’nin turizmde pahalı bir destinasyon haline geldiğine ilişkin yorumlara da değinen Erkan Yağcı, Türkiye turizminin en büyük sorunlarından birinin yarattığı değerin karşılığını alamamak olduğunu söyledi. Türkiye’nin ilk defa son birkaç yıldır yarattığı değerin karşılığını alma noktasına geldiğini, ancak bunun da sabit kur ve maliyet artışlarının yaşandığı bir döneme denk geldiğine işaret eden Yağcı, “Önümüzdeki 5 yılın stratejisini oluşturacak en önemli konu yaratılan değerden hak edilen payı almak olacak. İnsanların aldıkları bir hizmet için ödemeye razı oldukları fiyatla ilgili büyük sıkıntılar yaşadık. 2024 ve 2025’te de bunu gördük. Sabit kur politikasının yarattığı baskılara rağmen 64 milyon insanı ağırladık ancak bu kolay olmadı. Bu değer algısını yaratacak ve ‘Türkiye bu fiyatı hak ediyor’ dedirtecek yeni stratejilere ihtiyacımız var. Rakiplerimiz yerinde durmuyor.” şeklinde konuştu.