İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği (İSATAG) Başkanı Aylin Özsavaş, Türkiye’nin inanç turizminde uzun yıllardır hak ettiği konumu yeterince değerlendiremediğini belirterek, Papa’nın İznik’e gerçekleştirdiği ziyareti “son 20 yılın en kritik dönüm noktalarından biri” olarak nitelendirdi. Özsavaş, Türkiye’nin kültürel ve teolojik mirasının dünyaya tanıtılması açısından bu ziyaretin yeni bir sürecin başlangıcı olması gerektiğini vurguladı.
“Bu topraklar ristiyanlığın ana rotalarını barındırıyor”
İznik Konsili’nin toplandığı yerden Efes’teki Meryem Ana Evi’ne, Tarsus’ta Aziz Paul geleneğinden Demre’deki Aziz Nikola’nın mirasına kadar uzanan geniş coğrafyanın Türkiye’yi benzersiz bir inanç destinasyonu haline getirdiğini söyleyen Özsavaş, Yedi Kiliseler Rotası ve Aziz Paul Yolu gibi uluslararası prestije sahip kutsal güzergâhların da bu mirasın ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekti.
“Papa’nın İznik ziyareti küresel görünürlüğü artırdı”
Papa’nın İznik ziyaretiyle Türkiye’nin inanç turizmi açısından yeniden dünya gündemine oturduğunu belirten İSATAG Başkanı Özsavaş, uluslararası medyada yükselen ilginin, Türkiye’nin kutsal mekânlarını küresel ölçekte görünür kılmak için önemli bir fırsat sunduğunu kaydetti. Özsavaş, bu gelişmenin inanç destinasyonlarının bütüncül bir stratejiyle ele alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.
“Rakamlar strateji eksikliğini gösteriyor”
Son 15 yıllık ziyaretçi verilerine işaret ederek Türkiye’nin inanç turizminde potansiyelinin çok altında kaldığını ifade eden Özsavaş 2007’de 143 bin olan inanç turisti sayısının 2024’te 13 binlere düşmesinin “potansiyel değil, strateji sorunu”nun bir göstergesi olduğunu belirtti. Özsavaş 2025’in ilk üç çeyreğinde kaydedilen 11 bin ziyaretçi sayısının da bu tabloyu desteklediğini vurguladı.
“2027’nin İnanç Turizmi Yılı ilan edilmesi stratejik bir adım olur”
İSATAG Başkanı Aylin Özsavaş, Türkiye’nin bu alanda öncü bir konuma yeniden yükselmesi için 2027’nin “İnanç Turizmi Yılı” ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Bu adımın hem Türkiye’nin kültürel diplomasi gücünü artıracağını hem de kutsal mekânların uluslararası turizm pazarında daha güçlü bir konuma taşınacağını vurgulayan Özsavaş, 2027’nin bazı Hristiyan yorumlarında “kehanet yılı” olarak anılmasının da bu girişime sembolik bir derinlik kattığını belirtti.
“Türkiye ortak bir vizyonla dünya sahnesine çıkabilir”
Türkiye’nin 43 iline yayılmış dini mirasın koordineli bir tanıtım kampanyasıyla dünya sahnesinde hak ettiği yeri alabileceğini söyleyen Özsavaş, Yedi Kiliseler Rotası’nın yeniden küresel gündeme taşınması, Aziz Paul Yolu’nun uluslararası hac yürüyüş rotaları arasındaki prestijini geri kazanması ve yıllık 200–250 bin inanç turisti gibi hedeflerin ancak güçlü bir ulusal vizyonla mümkün olacağını anlattı.





