Schengen vizesinde ret oranlarının yüzde 15’e ulaştığını belirten Yıldırım Taş, “Reddi de geçtim, vatandaş başvuru yapamıyor, evraklarını içeri sokamıyor. Birçok konsolosluk şu anda kapılarını kapatmış durumda.” dedi.
Seyahat acentelerinin Avrupa’da uçak ve otel riskleri olduğunu kaydeden Yıldırım Taş “Özellikle bayram dönemi için otellerimiz ve uçaklarımız elimizde kalmış durumda. Garantili koltuklar ve odalar alarak risklere girdik ancak randevu bulamıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Aracı kurumların randevuları başka birilerine verdiğini düşünüyorum”
Vize randevularının acenteler tarafından kullanıldığına ilişkin eleştiriler aldıklarını kaydeden TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi “Hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Bizler seyahat acenteleri olarak gerçekten zor durumdayız. Bayram dönemi için herkes yüzlerce koltuk aldı uçaklarda. “Aracı kurum bunu seyahat acentelerine mi veriyor acaba?” diye bir düşünce var ama kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Aksine, birçok aracı kuruma biz TÜRSAB olarak dava açtık. Aracı kurumların bu randevuları başka birilerine verdiğini düşünüyorum. Onlar da fahiş fiyata satıyorlar. Bunun önüne geçmek, seyahat acentelerini korumak için biz de birtakım yasal girişimlerde bulunduk.” diye konuştu.
İptaller yüzde 3,9’dan yüzde 14,5’e çıktı
TÜRSAB olarak tüm başkonsolosluklarla ve aracı kurumlarla birebir görüştüklerini anlatan Taş, “İlk söyledikleri şey personel açığı ve çok fazla başvuru aldıkları... Rakamlara baktığımızda 2015 ve yıllarında yaklaşık birer milyon Schengen başvurusu yapılmış Türkiye’den. Bugün bakıyorum 2023’te 1 milyon 55 bin, 2024’te ise 1 milyon 100 bin Schengen başvurusu yapılmış. 2015’te ret oranımız yüzde 3,9 iken 2024 yılındaki ret oranımız yüzde 14,5.” değerlendirmesini yaptı.
“16 bin üyemizin 6 bini outgoing işiyle uğraşıyor”
Konuyu gündeme getirmelerinin ve lobi çalışmaları yapmalarının ardından bir hafta – 10 gün işlerin düzeldiğini ancak hemen sonra başladıkları noktaya geri döndüklerini ifade eden Taş, “Bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı ile de görüşüyoruz. Yapabileceğimiz her şey yapmayı deniyoruz. 16 bin üyemizin en az 6 bini outgoing ile uğraşıyor. Bu onların ekmek kapısı ve bu olmadan ilerleyemiyorlar.
“Evrakçı dediğimiz insan tipleri”
Kullandıkları teknoloji aracılığıyla randevuları toplu olarak ve sonrasında fahiş fiyata satan kişileri seyahat acentesi olmadıklarını ve yaptıkları işin yasadığı olduğunu anlatan Taş, “Halihazırda kullanılan bir sistemi gayriresmi yollardan kırıp bunun üzerinden fahiş fiyatlarla gelir elde etmeye çalışıyorlar. Bence Ticaret Bakanlığına hatta Maliyeye şikayet etmek lazım. Bunların çoğu bir şirket değil, bir varlık değil. Evrakçı dediğimiz insan tipleri. CİMER dahil, birçok yere bunlar hakkında başvuru yapılabilir”. dedi.