Turizm sektörü, yapay zekanın (YZ) etkisiyle köklü bir dönüşüm yaşıyor. Tatil planlamasından dijital pazarlama stratejilerine kadar pek çok alanda YZ çözümleri devreye giriyor. Kişiselleştirilmiş sanal asistanlarla seyahat rotaları oluşturuluyor, sosyal medyada destinasyon tanıtımı yapan sanal influencer’lar ilgi görüyor. Bu gelişmeler verimlilik ve maliyet avantajları sunarken, beraberinde özgünlük ve etik değerler konusunda da önemli soruları gündeme getiriyor.

Yapay zeka ile kişiselleştirilmiş tatil planları

YZ, seyahat planlamasını daha kişisel ve kullanıcı odaklı hâle getiriyor. Expedia’nın Romie ve Booking.com’un AI Trip Planner adlı sanal asistanları, kullanıcı verilerine dayalı olarak kişiye özel seyahat önerileri sunuyor. Bu araçlar, yalnızca “deniz kenarında otel” gibi temel filtrelemelerin ötesine geçerek, “kalp şeklinde yataklı romantik bir oda” gibi çok daha spesifik tercihlere yanıt verebiliyor.

Bu sanal asistanların en büyük avantajı, kullanıcı davranışlarından öğrenerek önerilerini sürekli geliştirebilmeleri. Ancak yatırım şirketi Evercore’a göre bu teknolojiler hâlen gelişim aşamasında ve doğruluk oranları ile kullanıcı deneyimi açısından iyileştirme gerektiriyor. Geleneksel rezervasyon platformları ise hâlihazırda sahip oldukları büyük veri havuzları sayesinde uçuş, konaklama ve kullanıcı yorumlarını bir araya getirerek kapsamlı bir hizmet sunma konusunda avantajlarını sürdürüyor.

Sosyal medyada yeni yüzler: Sanal influencer’lar

YZ’nin bir başka çarpıcı kullanım alanı ise pazarlama. Almanya Ulusal Turizm Ofisi gibi kurumlar, Dall-E ve Midjourney gibi görsel üretim araçlarıyla “gerçek gibi görünen” sanal influencer’lar – Aitana, Ester, Nyah ve Emma gibi karakterler – yaratarak destinasyon tanıtımı yapıyor.

Bu dijital karakterler, seyahat masrafları ve prodüksiyon zorluklarını ortadan kaldırdığı için markalar açısından oldukça cazip. Sürekli içerik üretimi ve düşük maliyetle sosyal medya varlığı sağlanabiliyor. Ancak bu popülarite beraberinde özgünlük ve etik tartışmaları da getiriyor.

BM Turizm Örgütü Genel Sekreterliği için kimler yarışıyor? BM Turizm Örgütü Genel Sekreterliği için kimler yarışıyor?

Gerçeklik algısı ve etik tartışmalar

Sanal influencer’lar, tanıttıkları yerleri hiç görmemiş olmalarına rağmen o destinasyonlardaymış gibi sunuluyor. Bu durum, önerilerinin ne kadar güvenilir olduğu konusunda soru işaretlerine yol açıyor. Gerçek deneyimlere dayanmayan içerikler, özellikle otantik tecrübeye değer veren gezginler için ikna edici olmayabiliyor.

Eleştirmenler, sanal karakterlerin estetik açıdan başarılı olsa da, insan influencer’ların sunduğu duygusal bağ, kişisel hikâye ve empati gibi değerleri taşımadığını savunuyor. Aynı zamanda bu durum, turizmde insan emeğine olan ihtiyacı sorgulatıyor. Zira yapay zekâ maliyetleri düşürse de, seyahat edenlerin destinasyonlarla duygusal bağ kurmasını sağlayan insan etkileşimi hâlâ eşsiz bir unsur olarak öne çıkıyor.

Geleceğe yönelik beklentiler

Yapay zekânın seyahat planlaması ve destinasyon pazarlamasına entegrasyonu, turizm sektörüne daha önce görülmemiş bir kişiselleştirme ve maliyet avantajı sunuyor. Ancak sanal asistanlar ve influencer’ların yaygınlaşması, sektörün özgünlük ve etik değerlere nasıl yaklaşacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.

Gelecekte başarılı olacak turizm yaklaşımı, teknolojinin olanaklarını insan dokunuşuyla dengeleyen bir model olacak. Bu şekilde hem yenilik hem de anlamlı seyahat deneyimleri sunmak mümkün olacak. Teknoloji, keşif coşkusunu artırmalı, onu gölgelememeli.

Telegram Turizm Ekonomi