Türkiye’deki otelciler, misafirlerin değişen beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak “her şey dahil” konseptinde kademeli bir dönüşüm yaşandığını belirtiyor. Son yıllarda turistlerin hem spora hem de sağlıklı beslenmeye ilgisinin artması, açık büfe düzenini doğrudan etkiliyor.
Daha küçük porsiyonlar, daha az israf
Rus TourDom’a konuşan Pine Beach Hotel Belek’ten Yana Sayafarova, “Eskiden spor salonunda bir-iki kişi görürdük, bugün neredeyse her zaman dolu. Misafirler hem yemek hem de içki konusunda daha bilinçli; atık oranı ciddi şekilde azaldı” diyor. Açık büfede artık birçok turist küçük porsiyonlar alıp gerekirse tekrar gidiyor.
“Alkol yerine kahve, taze sıkılmış meyve suyu...”
Sherwood Resorts & Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Anna Yiğit’e göre, kişiye özel hazırlanan yiyeceklerin sunulduğu “canlı istasyonlar” büyük ilgi görüyor. Balık ve sebze ızgara, menemen, omlet veya makarna gibi yiyecekler, hem taze hazırlanıyor hem de israfı azaltıyor. Yiğit, “Misafirler ürünlerin nereden geldiğini, çevreye etkisini ve kalorisini bilmek istiyor. Alkol yerine kahve, taze sıkılmış meyve suyu, limonata gibi içecekler tercih ediliyor” diyor.
Daha bilinçli tüketim
Ela Excellence Resort Belek’ten Karina Muhametşina ise, menüden seçilen yemeklerin porsiyonlu sunulduğunu ve bunun daha bilinçli tüketimi teşvik ettiğini vurguluyor: “Misafirler artık sadece doymak değil, yeni bir gastronomik deneyim yaşamak istiyor.” Tesiste ayrıca alkol yerine detoks barlarda smoothie, bitki çayları ve taze içecekler sunuluyor. Açık büfelerde ise vejetaryen, düşük kalorili ve laktozsuz seçenekler artırılıyor.
Ülkelere göre menü planlaması
Oteller, farklı milletlerden gelen turistlerin damak zevklerini dikkate alarak menülerini çeşitlendiriyor. Rus ve BDT ülkelerinden gelen misafirler daha çok çorba, hamur işleri ve taze meyve talep ederken, Avrupalılar salata barı ve balık ızgarayı tercih ediyor. İngiliz aileler için ise erken kahvaltı, yulaf lapası ve omlet öne çıkıyor.
“Akıllı büfe” konsepti yolda
Sektör temsilcileri, gelecekte açık büfelerin daha kompakt hale geleceğini öngörüyor. Daha sık yenilenen vitrinler, mini porsiyonlu “tadım” tabakları ve mobil uygulama üzerinden önceden verilen kahvaltı/akşam yemeği siparişleri, israfı azaltacak yenilikler arasında. Ayrıca büfelerde ürünlerin menşei, sezonu ve porsiyon gramajı gibi bilgilerin yer alması planlanıyor.
Otelciler, “her şey dahil” sisteminin radikal değil, “yumuşak” bir dönüşüm yaşayacağı görüşünde. Amaç, hem misafirlere daha sağlıklı ve kişisel tercihlere uygun seçenekler sunmak hem de gıda israfını minimuma indirmek.