Rusya’dan yurt dışına yönelik seyahatlerde 2025 yılının ilk çeyreğinde en çok tercih edilen destinasyon Tayland oldu. Bu sonuç, ATOR (Rusya Tur Operatörleri Birliği) uzmanlarının, FSB Sınır Servisi istatistikleri ve yabancı ülkelerin turizm veri tabanları ile yaptığı analizlerin ardından açıklandı.
Toplam yurt dışı seyahatlerde %4,6, turistik ziyaretlerde %12,2 büyüme
Ocak-Mart 2025 döneminde Rusya’dan 112 ülke ve bölgeye toplamda 5 milyon 573 çıkış kaydedildi. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre %4,6 artış anlamına gelse de, bu verinin büyük bölümü turistik olmayan ziyaretlerden oluşuyor.
Gerçek anlamda turistik destinasyonlara yapılan seyahatler, yaklaşık 3 milyon çıkış ile toplamın %54’ünü oluşturdu ve bu gruptaki büyüme %12,2 olarak belirlendi. Ulusal giriş verileriyle birlikte düzeltildiğinde, bu sayı 3 milyon 440 bin turistik ziyaret olarak revize edildi.
Kışın En Popüler 5 Tatil Ülkesi (Ocak-Mart 2025)
Türkiye, yüksek fiyatlar ve alternatif rotalara yönelim nedeniyle Rus turist sayısında düşüş yaşasa da hâlâ ilk 3’teki yerini koruyor.
Sürpriz Yükseliş: Vietnam
Vietnam, 124 bin ziyaretçi ile altıncı sıraya yerleşirken %110’luk artışla tüm büyük destinasyonlar arasında en hızlı büyümeyi kaydettii
Güçlü büyüme gösteren ülkeler
• Mısır: %42,2
• Çin: %37,2
• Japonya: %75,8
• Fas: %86,8
• Suudi Arabistan: %57,6
• Endonezya ve Hindistan: Yaklaşık %20 artış
Lüks segmentte yer alan Maldivler ve Seyşeller gibi ada destinasyonları da istikrarlı büyüme gösterdi.
Zayıflayan Pazarlar: Küba, Venezuela, İran
Uçuş kısıtlamaları, ekonomik sebepler ve güvenlik riskleri nedeniyle bazı ülkelerde ciddi düşüşler gözlemlendi
• Küba: %50 düşüş
• Venezuela: %77 düşüş
• Umman: %38,4 düşüş
• Mauritius: %31 düşüş
• İran: %40 düşüş (jeopolitik sebeplerle)
Yorum: Türkiye’ye alternatif arayışı sürüyor
Rus turistler arasında uygun fiyatlı, yıl boyu sıcak iklim sunan ve doğrudan uçuşlarla erişilebilen destinasyonlar daha cazip hâle geliyor. Mısır, Tayland ve Vietnam gibi ülkeler bu talebi karşılamada öne çıkıyor. Türkiye hala önemli bir pazar olmasına rağmen, fiyat-kalite dengesinin yeniden sağlanması gerektiği vurgulanıyor.