Geniş otel kapasitesi, güçlü fiyat-performans dengesi ve misafirperverliğiyle öne çıkan Türkiye, yıllardır Alman turistler için en çok tercih edilen destinasyonlardan biri olmayı sürdürüyor. Özellikle aileler ve paket tur misafirleri için Türkiye’nin hala son derece cazip bir seçenek olmaya devam ettiği belirtiliyor.
2024’te müşteri sayısı yüzde 10, ciro yüzde 20 arttı
2023/24 sezonunda Türkiye'nin, çeşitli zorluklara rağmen, Almanya pazarında yüzde 10 misafir ve yüzde 20 ciro artışı kaydettiğini, ancak son üç yılda Türkiye’deki fiyatlarda – tüm tesislerde olmasa da – ortalama yüzde 50 civarında bir artış gözlemlendiği kaydeden Songül Göktaş-Rosati, “Bu fiyat artışları, özellikle fiyat hassasiyeti yüksek olan Almanya pazarında tatil kararlarını doğrudan etkiliyor. Bu da Mısır, Tunus veya Bulgaristan gibi alternatif destinasyonlara yönelimi beraberinde getiriyor.” dedi.
2025 yaz sezonu rezervasyonları şu anda yüzde 5 geride
Mart sonu itibarıyla genel pazarda yüzde 0,5 oranında hafif bir artış gözlemlenirken, Türkiye özelinde rezervasyonlar geçen yıla göre yüzde 5 düşüş gösteriyor. Buna rağmen, ortalama fiyatların yükselmesi ve pazardan çekilen büyük bir rakibin (FTI) payının yeniden dağılması sayesinde Türkiye satışlarından elde edilen ciro yüzde 5 artış kaydetti. Dr. Fried & Partner’in raporuna göre, Türkiye’de kişi başı gecelik konaklama fiyatı 2025 sezonunda yüzde 9,5 oranında arttı.
Fiyat duyarlılığı talebi etkiliyor
Alman tüketicilerin büyük çoğunluğu tatil kararlarında fiyatı en önemli kriter olarak değerlendiriyor. Songül Göktaş-Rosati, “Birçok aile henüz tatil kararını vermedi. Genel ekonomik durum ve hissedilir fiyat artışları, tatil planlaması üzerinde belirleyici rol oynuyor. Ayrıca Almanya’da hava bu şekilde güzel ve istikrarlı devam ederse, birçok ailenin yurt içinde kalmayı tercih etmesi de olası,” değerlendirmesinde bulundu.
Pazardaki gelişmelere zamanında yanıt verilmesi önemli
Almanların gözünde Türkiye hâlâ en çok tercih edilen tatil ülkelerinden biri olmayı sürdürüyor. Ancak 2025 yılı Ocak–Mart döneminde Türkiye’ye yönelik rezervasyonlarda misafir sayısı bazında yüzde 10’a varan düşüşler dikkat çekiyor. Bu eğilimin devam etme riski göz önüne alındığında, pazardaki gelişmelere şimdiden yanıt verilmesi ve gerekli adımların zamanında atılması büyük önem taşıyor.
"Pazar payının diğer destinasyonlara kaymaması için..."
Göktaş-Rosati, “Turizm sektörü böyle dönemlerde sadece sektör için değil, aynı zamanda ülke ekonomisi için de denge sağlayan değerli bir döviz kaynağı. Bu doğrultuda, özellikle Almanca konuşulan pazarlardaki güçlü konumumuzu sürdürmek büyük önem taşıyor. Pazar payının diğer destinasyonlara kaymaması adına, bu pazarda uzun vadeli, sürdürülebilir ve kârlı bir büyümeye odaklanmak yerinde bir strateji olacaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.