Sahip olduğu potansiyele rağmen turizmde olması gereken noktanın çok gerisinde kalan Mersin, yeni yatırımlar ve güçlü tanıtım hamlesiyle kısa sürede ülkenin en iddialı destinasyonlarından biri olmayı hedefliyor. Ancak uzmanlara göre, bölgenin geleceğini belirleyecek en kritik konu, otellerin hangi konseptte faaliyet göstereceği: Mersin “her şey dahil” sistemini benimsemeli mi, yoksa bundan uzak durarak farklı bir yol mu izlemeli?
Mersin hedef büyüttü: 2027’de 5 milyon turist, bunun 1 milyonu Ruslar
Geçmişte Orta Doğu pazarında güçlü bir konuma sahip olan Mersin, son yıllarda yeni bir turizm stratejisiyle yeniden yükselişe geçmeye hazırlanıyor. Mersin’de düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Tur Operatörleri Forumu’na kartılan turizmciler, hem bölgenin potansiyeline hem de turizmin nasıl şekillenmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İlde turizm lisansına sahip 610 tesis ve 43 bin yatak bulunuyor. 28 yeni otelin inşası sürüyor” diyen Mersin Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay, 2025’in ilk 10 ayında Mersin‘in yüzde 17 artışla 2,1 milyon turist ağırladığını, tesislerdeki doluluk oranlarının ise yıl başından bu yana yüzde 25 yükseldiğini ifade ediyor. Ator bültenine konuşan Doğanay, 2025’i 2,5 milyon turistle kapatacaklarını, 2027 hedeflerinin ise 5 milyon turist olduğunu kaydetti.
Öte taraftan Mersinli turizmciler, bölgeye gelen turistlerin yüzde 20’nin Rus turistlerden oluşmasını hedefliyor. Bu da 2027 itibariyle 1 milyon Rus turist anlamına geliyor.
Rus turist için Mersin neden alternatif?
Uzmanlara göre Rus turistlerin Mersin’e ilgisini artırabilecek önemli başlıklar var. Bunlardan biri bölgede 8 turizme uygun iklim bulunması, biri Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan 5,5 milyon civarında Rus nüfus ve diğeri de Aeroflot’un Moskova–Çukurova Havalimanı arasında uçuşlar düzenlemesi. Ayrıca, Rusların son dönemde Antalya, Bodrum, Marmaris, Mısır ve Vietnam gibi destinasyonlara alternatif araması da etkenler arasında gösteriliyor.
PEGAS Touristik Rusya ve BDT Koordinatörü Orhan Sancar, “Mersin, Antalya ve Alanya’dan bile önce ortaya çıkan bir tatil bölgesiydi. Havalimanının açılmasıyla geleceği çok parlak. 5–10 yıl içinde en popüler destinasyonlardan biri olabilir” diyor.
Yatırımlar hızlandı: Rus sermayesi ve Marriott projede
Mersin’de büyük ölçekli turizm alanları için yatırımcılara 49 yıllığına arazi tahsisleri yapılmıştı. Bu alanların bir kısmı sahil turizmine, bir kısmı ise sağlık, dağ ve kış turizmine ayrılmış durumda. Haberlere göre Mersin’deki iki turizm projesinde Ruslar yer alıyor. Türk turizm şirketlerinden Özaltın Holding de bölgede aktif. Marriott da 5 yıldızlı otel için anlaşma imzaladı.
“Her şey dahil” tartışması: Mersin Antalya modelini takip etmeli mi?
Bölgenin geleceğini belirleyecek en kritik konunun otellerin konsepti olduğu ifade ediliyor. Bölgedeki Ulu Resort, Olbiyos, Elite World. Gibi tesislerin şimdiden her şey dahil sistemini uygulamaya başladığı belirtilirken, yeni projelerden Variyet Group ve Tisan’daki Marriott oteli de her şey dahil olarak planlandığı ifade ediliyor. Bu görüşü savunanlara göre Antalya’yı dünya çapında cazip kılan şey tam da bu model.
“Her şey dahil Mersin’e uymaz”
PEGAS Touristik temsilcisi Orhan Sancar bu görüşe karşı çıkıyor. Sancar “Mersin’de ‘her şey dahil’ oteller bölgeyi öldürür. Çoğu otelin oda-kahvaltı veya yarım pansiyon konseptinde olması gerekiyor. Yöresel yaşam ve gastronomi kaybolmamalı.” diyor.
Bu yaklaşımın temelinde Mersin’in Türkiye’nin en güçlü gastronomi destinasyonlarından biri olması yatıyor.
Mersin + Kapadokya paketleri gündemde
Mersin’in coğrafi konumu, bölgeyi tarihi ve kültürel turlar için de çekici kılıyor. Uzmanlar, Mersin ile Kapadokya’nın kombine edilerek satıldığı yeni tur paketlerinin yakın zamanda yaygınlaşabileceğini belirtiyor.





