Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği büyük yangın felaketinin ardından açılan davanın altıncı duruşması görüldü. Duruşmada söz alan mağdurlar, yaşadıkları dehşeti ve adalet taleplerini gözyaşları içinde dile getirdi.
"Banyonda ölümü bekledik"
Yangın sırasında otelde kalan 19 yaşındaki Sevgi Selvi, yaşadıklarını mahkemede anlattı. “Asla alarm çalmadı. Ağzımızı ıslak bezle kapattık, banyoda ölümü bekledik. Otele daha önce defalarca gitmiştim, ama o gece ölümle yüz yüze geldim” dedi.
“Organize kötülüğü aşçı yamağına yüklüyorlar”
Faciada oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Ceza Kurulu Başkanı Abdurrahman Gençbay, duruşmada sanıkların “suçsuzum” savunmalarına sert tepki gösterdi. “Organize kötülüğü aşçı yamağına bağlamaktan utanmıyorlar” diyen Gençbay, sadece otel yönetiminin değil, denetim görevini ihmal eden kamu kurumlarının da sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.
Gençbay, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebine rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kendi yetkilileri hakkında soruşturma izni vermediğini vurguladı. “Turizm Bakan Yardımcısı için izin istendiğinde, ‘bunlar benim kıymetlilerim’ tavrı sergileniyor. Bu yaklaşım yargılamaya gölge düşürüyor” dedi.
“Uykularında katledildiler”
Yangında hayatını kaybeden oğlunun ve arkadaşının, tanımadıkları insanları kurtarmak için alevlerin içine daldığını söyleyen Gençbay “Onlar uykularında katledildiler. Ama sanıklar, müştekilerin acısına bile tahammül edemiyor” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Halit Ergül harami düzenini kurdu”
Grand Kartal Otel’in yıllardır denetimden uzak şekilde çalıştırıldığını söyleyerek otelin sahibine sert sözlerle yüklenen Gençbay “Kibrit kutusu gibi bir otel. Burada yargılanması gereken Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, valilerdir. Vergi kaçakçılığı, denetimsizlik diz boyu” dedi.
Facianın dünyanın en büyük altıncı otel yangını olduğunu hatırlatan Gençbay, “Bu dava, yapanın yanına kâr kalmadığı bir dava olacak. Mahkeme büyük bir sorumluluk taşıyor” dedi.
“Bir kamu kurumu gereğini yapsaydı bu yaşanmazdı”
Yangının boyutlarının bu kadar büyümesinde birçok kamu kurumunun ihmali olduğunu belirten Gençbay, belediyenin otelin tahliye sistemlerini onayladığını, otel planlamasının baştan sona sorunlu olduğunu dile getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri hakkında da soruşturma izni verilmediğini söyleyen Gençbay, yıllar içinde görev yapan tüm valilerin sorumluluğu olduğunu savundu.
“Cesetler Kızarmış Tavuk Kamyonlarında Taşındı”
Oğlunu bu yangında kaybeden Ankara 11. İdare Mahkemesi Hakimi Serpil Gençbay da duruşmada söz alarak “Oğlumu morgdan aldım. Bu dava yalnızca 78 kişinin değil, tüm toplumun davası” dedi. Cenazelerin siyah poşetlerle, üzerinde kızarmış tavuk resmi olan kamyonlarla taşındığını anlatan Gençbay “Biz, o görüntüler eşliğinde çocuklarımızı teşhis etmeye çalıştık.” dedi. Gençbay’ın sözleri salonda derin bir sessizlik yarattı.
“Katil belli ama hesap sorulmuyor”
Yangında oğlunu kaybeden Eray Mercan ise, resepsiyon görevlisinin olay sonrası kaçtığını ancak hala tutuksuz yargılandığını ifade etti. “Belgeler sümen altı edilmiş, alarm susturulmuş. Bu bir kaza değil, bu bir katliam. Katil belli, ama hesap soran yok” dedi.
“Bu dava tarihe geçecek”
Davanın cezasızlıkla sonuçlanmaması için mahkemeye büyük görev düştüğünü vurgulayan Abdurrahman Gençbay, “Bu dava, adaletin tesis edildiği ve hukuk tarihine geçecek bir dava olmalı. Bolu’da hâkimlerin olduğunu tüm dünyaya gösterin” diyerek sözlerini tamamladı.