Avrupa’nın en büyük turizm gruplarından TUI, spor sponsorluklarını yeniden stratejik öncelikleri arasına aldı. TUI Grubunun CEO’su Sebastian Ebel, bu yaklaşımı klasik pazarlama anlayışının ötesine taşıyarak, spor etkinliklerini bağımsız ve kârlı bir iş alanı haline getirmeyi amaçlıyor.
Maratonlar ve spor organizasyonları sezon dışı yeni gelir modeli
TUI, Palma Maratonu ile başladığı bu yeni konsepti, Rhodos ve Kıbrıs maratonlarıyla genişletiyor. Ebel, hedeflerinin beş, hatta daha fazla maratonu düzenli olarak gerçekleştirmek olduğunu belirtiyor. Etkinliklerin ortak noktası ise yüksek sezona denk gelmemesi.
Ebel “Bu sayede uçaklarımız doluyor, otellerimiz daha uzun süre doluluk sağlıyor. Bu yalnızca marka tanıtımı değil, somut bir iş modeli.” diye konuştu.
Ebel’in hesaplamalarına göre her bir koşucu ortalama 2,8 refakatçiyle seyahat ediyor ve çoğu birkaç gün ya da bir hafta kalıyor. Böylece organizasyonlar sadece spor turizmini değil, destinasyon ekonomisini de canlandırıyor.
Sponsorluktan “spor işine” geçiş
Yeni yapı, TUI Musement çatısı altında konumlandırıldı. Bu birim, konserden tura kadar deneyim odaklı ürünlerden sorumlu. Sponsorluk operasyonları da artık “pazarlama gideri” değil, ölçülebilir yatırım alanı olarak görülüyor.
Sponsorluk stratejisini yeniden şekillendiren Magnus Hüttenberend, daha önceki yıllardaki dağınık ve maliyetli sponsorluk kampanyaları yerine, az sayıda ama güçlü marka değeri taşıyan etkinliklere odaklanıyor.
Küçük sahalarda büyük potansiyel
TUI ayrıca geçtiğimiz hafta International Socca Federation ile iş birliği başlattı. “Socca”, altışar oyuncudan oluşan küçük saha futbolu formatı olarak hızla popülerleşiyor. Ebel, bu turnuvaların “tek hafta sonu etkinliği değil, bir hafta süren uluslararası organizasyonlar” olduğunu vurguluyor.
İç motivasyon ve marka kültürü
Spor etkinliklerinin yalnızca müşteri kazanımı değil, çalışan bağlılığı açısından da önem taşıdığını kaydeden Ebel, Palma Maratonu’nda 500’den fazla TUI çalışanın yer aldığını belirterek “Aynı formayı giymek, aynı start çizgisinde durmak bizi birbirimize yakınlaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Uzun vadeli hedef: Küresel spor markası kimliği
TUI, geçmişte farklı branşlarda küçük sponsorluklara milyonlarca euro harcamıştı. Ebel, artık “bu bütçeleri birleştirip üç büyük projeye odaklanmayı” tercih ettiklerini söylüyor.
Şirketin uzun vadeli hedefi, sadece tatil destinasyonlarını değil, marka algısını da sporla güçlendiren uluslararası bir kimlik oluşturmak.
Sebastian Ebel “Sponsorluk bizim için artık bir reklam değil; uçakları, otelleri, deneyimleri birleştiren gerçek bir iş modeli. Ve tıpkı bir maraton gibi — başarı için sabır ve dayanıklılık gerekiyor.” diyor.
