Almanya’da ekonomi alarm veriyor. Ekonomi Bilirkişi Konseyi, 2024 yılı için büyüme beklentisini sıfıra çekti. Üst üste üçüncü yıl da ekonomik durgunlukla karşı karşıya kalan ülkede çalışma saatlerinin artırılması ve bir dini tatil gününün kaldırılması yönündeki öneriler kamuoyunda geniş yankı buldu.
“Haftada dört gün çalışarak refah korunmaz”
Yeni Başbakan Friedrich Merz, ekonomideki yavaşlamaya karşı daha uzun ve verimli çalışmayı öncelikli çözüm olarak görüyor. Meclisten geçen 500 milyar euroluk özel fonla birlikte yasal reformlar da gündemde. Ancak Merz’in "Haftada dört gün çalışarak refah korunamaz" sözleri sendikaların tepkisini çekti.
Almanya Avrupa’nın en az çalışanlarından biri mi?
Köln merkezli Almanya Ekonomi Enstitüsü (IW), OECD verilerine dayanarak hazırladığı raporda, 2023 yılında 15-64 yaş arası bir Alman’ın ortalama 1.036 saat çalıştığını açıkladı. Bu oran Yunanistan’da 1.172, Polonya’da 1.304, Yeni Zelanda’da ise 1.402 saat olarak kaydedildi. Almanya, çalışma süresi açısından Avrupa ortalamasının oldukça altında kaldı.
DW Türkçe’nin aktardığına göre Almanya’da yaklaşık 46 milyon kişi istihdamda yer alıyor ve bu, şimdiye kadarki en yüksek seviye. Ancak uzmanlara göre doğurganlık oranı yüksek kuşak 2036’ya kadar emekliye ayrılacak ve iş gücünde 20 milyon kişilik açık oluşacak. Kadınların istihdama katılım oranı ise zaten üst seviyelerde olduğundan bu açığın kapatılması için fazla bir potansiyel bulunmuyor.
Çözüm daha uzun çalışma mı?
IW raporunda, diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında Almanya’da çalışma saatlerinin 2013’ten bu yana yalnızca yüzde 2 arttığı, oysa İspanya’da bu oranın yüzde 15, Yunanistan’da yüzde 21, Polonya’da ise yüzde 23 olduğu vurgulandı. Bu tablo, Almanya'nın iş gücü verimliliğini artırmakta geride kaldığını gösteriyor.
Ayrıca Almanya'da çalışanların yaklaşık yüzde 30'u yarı zamanlı istihdam ediliyor. Bu oran İtalya’da yüzde 18, Polonya’da ise yalnızca yüzde 6. Uzmanlara göre yüksek gelir vergisi dilimleri, çalışanları daha fazla çalışmaktan caydırıyor. Bunun yanında 45 yıl çalışmış bireylerin 63 yaşında erken emekli olabilmesi de iş gücünü azaltan etkenlerden biri olarak görülüyor.
Bir tatil günü kaldırılsın önerisi
Ekonomik durgunluk, dini tatil günlerinin sayısını da yeniden gündeme taşıdı. Almanya’nın zengin eyaletlerinden Bavyera’da bu yıl 13 resmi tatil bulunuyor. Tatillerin Salı ya da Perşembe gününe denk gelmesi, çalışanların haftanın geri kalanını da izinle birleştirmesine neden oluyor.
IW Direktörü Michael Hüther, sadece bir tatil gününün kaldırılmasıyla devlet bütçesine 8,6 milyar euroluk katkı sağlanabileceğini öngörüyor. Danimarka’nın benzer bir uygulamayla geçtiğimiz yıl 400 milyon euro gelir elde ettiğine dikkat çekiliyor.
Sendikalar karşı çıkıyor
Alman Sendikalar Konfederasyonu (DGB), çalışma süresinin artırılmasının çalışanların sağlığına zarar vereceğini, sosyal adaleti zedeleyeceğini belirterek önerilere karşı çıkıyor. DGB, çözümün verimliliği artırmak ve esnek çalışma modelleri sunmak olduğunu savunuyor.
Almanya’da yasal haftalık çalışma süresi ortalama 40 saat. En fazla ise 48 saate kadar çalışmaya izin veriliyor. Emeklilik yaşı ise 2031 yılına kadar kademeli şekilde 67’ye çıkarılıyor.
Sonuç: Almanya ne yöne gidecek?
Ekonomik büyümenin durması, nitelikli iş gücü açığı ve yaşlanan nüfus Almanya'yı zorlu tercihlerle karşı karşıya bırakıyor. Çalışma sürelerinin artırılması, tatil günlerinin azaltılması ve emeklilik yaşının yeniden düzenlenmesi gibi öneriler siyaset ile toplum arasında yeni bir tartışma başlatmış durumda. Almanya, refahını korumak istiyorsa üretkenliği artırmanın yollarını bulmak zorunda.
