İngiltere turizm pazarında önceki yıllarda Anatolian Sky, şimdi ise Diamond Star Experience ile faaliyet gösteren Akın Koç, ülke kamuoyunda tartışma yaratan Marmaris’teki eğlence mekanı görüntüleri ile ilgili Turizm Ekonomi’ye değerlendirme gönderdi. Yaşananların Türkiye’nin yanlış turizm stratejisinin bir sonucu olduğunu kaydeden Koç, Marmaris’te yaşananların kitle turizmini ve her şey dahil sistemini doğal bir sonucu olduğunu kaydetti.
Akın Koç’un yaptığı değerlendirmenin tamamı şöyle:
“Son günlerde Marmaris'te yaşanan bazı olaylara ilişkin haberleri ve İngiliz basınında çıkan tepkileri okuduktan sonra, sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir turizm profesyoneli olarak bu konuda görüşlerimi paylaşma ihtiyacı hissettim.
35 yılı aşkın süredir İngiltere'de turizm sektöründe, özellikle de "specialist" yani özel ilgi turizmi alanında faaliyet gösteren bir tur operatörüyüm. Aynı zamanda Birmingham-Solihull bölgesinde ikamet ediyorum. Bu nedenle hem İngiliz pazarını hem de Birmingham halkını oldukça yakından tanıyorum.
Sözün özü şudur: Türkiye'ye yönelik olumsuz yorumlarda bulunan bazı İngilizler, aslında Türkiye'nin turizm hedefleri açısından arzu edilen kitleyi temsil etmemektedir. Türkiye'de özellikle her şey dahil sistemle en ucuz tatili arayan, günlerini otelin havuzunda geçirip denizi dahi görmeden sabahlara kadar barlarda alkol tüketen bir turist profili var. Bu grup çoğunlukla İngiltere'nin sosyoekonomik olarak alt kesimlerinden geliyor. Benzer profildeki turistlerden İspanya ve Yunanistan da uzun süredir şikayetçi.
Peki bu tür turistlerin Türkiye'ye katkısı nedir? Kişi başı bıraktıkları gelir ne kadardır? Sayın Turizm Bakanımızın bu soruları da gündemine alması gerekiyor. Elbette bu tablo, uzun yıllardır izlenen yanlış turizm politikalarının bir sonucudur. İşletmeler de arz-talep dengesi içerisinde hareket ediyor. Ancak asıl sorumluluk, bu turist profilini ülkeye çekecek stratejiler üretmekte ısrar eden otoritelerdedir.
Yıllardır Türkiye'nin yurt dışında yayınladığı reklam kampanyalarını dikkatle takip ediyorum. Ne yazık ki bu kampanyalarda sadece "güneş, deniz ve kum" üçlüsü ön plana çıkarılıyor. Üstelik bu tanıtımlar, büyük tur operatörleriyle yapılan iş birlikleri çerçevesinde kurgulanıyor. Türkiye'nin büyük otellere ve yüksek yatak kapasitesine sahip bir destinasyon olduğunu elbette biliyorum. Ancak sürekli vurgulanan "nitelikli turist" hedefi doğrultusunda kültür, tarih, mavi yolculuk, gastronomi, Doğu Anadolu gibi temalar üzerine kurgulanmış reklamların neredeyse hiç yer almaması ciddi bir eksikliktir.
Bizim gibi "specialist" çalışan, daha elit ve bilinçli İngiliz turistlere hitap eden küçük ölçekli ama etkili tur operatörleri uzun süredir bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Eğer bu tür operatörlere destek verilirse, nitelikli turist sayısında ciddi bir artış sağlanabilir. Ancak yıllardır sadece kitle turizmini destekleyen politikalarla ilerlenirse, bugün Marmaris'te yaşananları şaşkınlıkla karşılamak doğru olmaz. Bu, izlenen yanlış stratejilerin doğal bir sonucudur.
Sorunu birkaç işletmeyi kapatarak ya da cezalarla çözmeye çalışmak, sadece geçici bir pansuman etkisi yaratır. Kalıcı çözüm, turizm vizyonunu ve pazarlama stratejilerini kökten değiştirerek mümkün olabilir.”
