Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’da düzenlenen TOURISE Zirvesinde konuşan The Future Laboratory kurucu ortağı Chris Sanderson, 2040 yılına kadar küresel turizmi kökten dönüştürecek on teknolojik yeniliği açıkladı.
“The Tech Watch: 10 Technologies Reshaping Tourism” başlıklı sunumda 2031–2040 arasındaki dönemin seyahatin nasıl, neden ve kim tarafından yapıldığını; hatta seyahatin anlamını bile yeniden tanımlayacağını vurgulayan Sanderson “Teknoloji yalnızca bir araç olacak. Asıl dönüşüm erişilebilirlik, anlam, sürdürülebilirlik ve insani bağ kurma konularında yaşanacak” ifadelerini kullandı.
2031 – Yapay zekâ seyahat asistanları
2031 itibarıyla yapay zekâ, seyahat planlamasını ve rezervasyonları tamamen otonom şekilde yürütecek. Kullanıcıların tercihlerine, davranış verilerine ve biyometrik duygu göstergelerine göre kişiselleştirilmiş rotalar oluşturulacak. Bu dönemde seyahat deneyimi, varıştan çok önce, dijital planlama sürecinde başlayacak.
2032 – Biyometrik seyahat
Yüz tanıma ve biyometrik kimlik doğrulama sistemleriyle “yüz, pasaportun yerini alacak.” Belgeler olmadan, havaalanlarından otellere kadar kesintisiz geçiş mümkün hale gelecek. Ancak bu gelişme, veri güvenliği ve kimlik koruma alanında ciddi standartlar gerektirecek.
2033 – Kripto para ve blok zinciri
Kripto paralar ve blok zinciri, sınır ötesi ödemeleri ve merkeziyetsiz sadakat programlarını mümkün kılacak. Sanderson bu yeni dönemi “bulut vatandaşı gezginin çağı” olarak tanımlıyor.
Turizm işletmeleri, gelir yönetimi ve sadakat sistemlerini dijital cüzdanlara entegre etmek zorunda kalacak.
2034 – Gerçek zamanlı dil çevirisi
Artırılmış gerçeklik gözlükleri ve akıllı kulaklıklarla anlık çeviri mümkün olacak. Tek dil bilen gezginler bile dünyanın her yerinde iletişim kurabilecek. Bu teknoloji, kültürlerarası anlayışı ve yerel deneyimleri derinleştiren bir araç haline gelecek.
2035 – Kişisel karbon bütçesi
Dijital pasaportlar, bireysel karbon kullanımını takip edecek. Böylece her seyahat “daha özel ve anlamlı” hale gelecek. Markalar ve destinasyonlar, çevresel maliyeti haklı çıkaracak düzeyde değerli deneyimler sunmak zorunda kalacak.
2036 – Sanal ve artırılmış gerçeklik turizmi
Gerçekçi VR ve AR teknolojileri fiziksel ve dijital seyahat arasındaki sınırları silecek.
Seyahat edemeyenler için erişim sağlarken, gerçek destinasyonlara olan ilgiyi de artıracak. Oteller, hibrit konaklama deneyimlerine yönelecek.
2037 – Dijital ikiz şehirler
Kentlerin sanal kopyaları, turistlerin destinasyonları gitmeden önce dijital ortamda keşfetmesine olanak tanıyacak. Bu dijital ikizler, turist yoğunluğunu yönetme ve sürdürülebilir şehir planlaması açısından da önemli bir araç olacak.
2038 – Elektrikli yolcu dronları
Elektrikli dronlar kısa mesafeli ulaşımı dönüştürecek. Ulaşılması zor bölgelere havadan turistik erişim sağlanacak. Yeni güvenlik ve hava sahası düzenlemeleri bu dönemin en kritik gündemlerinden biri olacak.
2039 – Süpersonik uçuşlar
Süpersonik jetlerin dönüşüyle, dünyanın herhangi bir noktasına 3–4 saatte ulaşmak mümkün olacak.
Bu gelişme, lüks ve iş seyahatini yeniden tanımlayacak, kısa süreli uluslararası konaklamalara talebi artıracak.
2040 – Sürdürülebilir havacılık
2040 itibarıyla hidrojenle çalışan uçaklarla ve elektrikli uçaklar, fosil yakıtlı modellerin yerini alacak. Böylece seyahat, çevreyle çatışmadan sürdürülebilir hale gelecek. Sanderson’a göre bu, “turizmin en büyük ahlaki ikilemini ortadan kaldıracak.”